Page 507 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 507

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-II                                                                                      221


           İmam-ı  Gazalî  gibi  mühim  bir  Üstadım  olan  Mevlâna  Celaleddin'i
           ziyaret   için   gitmiştim.   Hem    Tarihçe-i   Hayat'ta   insanlarla
           görüşemediğime dair neşredilen yazı ki; ziyaretçilerle görüşemiyorum.
           Nasılki, hediyelerden men'etmek için Cenab-ı Hak hastalık verdiği gibi,
           bu  hürmetkârane  ziyaret  de  bir  nevi  hediye-i  maneviye  olduğundan,
           sesim kesilip bir Eser-i İnayet olarak konuşmaktan men'olunduğumdan
           Kardeşimin evine dahi gidemedim ki, konuşmayayım.

                  Hiç  olmazsa  Konya'da  iki-üç  gün  kalmak  zarurî  iken  mecburî
           olarak  bir  saat  içinde  Namazımı  kılıp  dönmüşüm.  Fakat  orada  bana
           birdenbire öyle bir vaziyet verildi ki, bütün gazetelerde neşrettiler. Kırk
           senedir bir defadan başka görüşmediğim Kardeşimin evine dahi gidip
           görüşemediğim  ve  konuşamadığım  halde,  sanki  binler  adamlarla
           görüşmüşüm gibi muamele gördüm.

                  Gerçi  polislerin  aldıkları  emre  binaen  o  vaziyetleri  cidden
           büyük bir sehiv idi. Fakat bu şiddetli hastalıklı halime muvafık geldiği
           için onlardan sıkılmadım. Bilakis Helâl ettim. Allah razı olsun dedim,
           teşekkür  ettim.  Ben  tebdil-i  havaya  çok  muhtaç  olduğum  için;  yazın
           dağlarda, kışın da kira ettiğim ayrı ayrı menzillerde gezmeye mecbur
           oluyorum.  Bir  yerde  duramıyorum.  Hastalığım  şiddetleniyor.  Niyet
           ettim,  tekrar  arasıra  Konya  gibi  yerlere  gideceğim.  Hattâ  kirasını
           verdiğim Emirdağı'nda iki menzilim, Eskişehir'de bir menzilim varken;
           o manasız vaziyet beni o tebdil-i havadan, o menzilleri ziyaret etmekten
           men'edilmeme  sebeb  olduğunu  Konya'daki  vaziyetten  hissetmiştim.
           Ben  kat'iyyen  kimse  ile  görüşemiyorum.  Bunun  gibi  âdetim  hilafına
           bana yapılan çok gayr-ı kanunî muameleler var. İşte bu defaki mezkûr
           vaziyeti beyan eden şu ifadatım evvelce yazılan Mahkeme-i Kübra'ya
           Şekva'ya bir zeyl olarak neşredilebilir.

                                                                    Said  Nursî

                                          *  *  *
   502   503   504   505   506   507   508   509   510   511   512