Page 64 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 64

66                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          yapmak  istediğimiz  şükürler  dahi,  Hâlıkımızın  Fazlı  ile  Kalbimize
          gelen  bir  ihsan  olduğunu  tahattur  eden  biz  Talebelerinizin  Kalblerini
          sürur  ve  sevinç  dolduruyor.  Masum  Nurs'luların  Üstadımızın
          küçüklüğünde  geçirdikleri  hayatın  müteşekkirane  bir  tarzı,  hal  ve
          etvarımızda  okunuyor.  Hududsuz  şükürler,  nihayetsiz  senalar  olsun  o
          Zât-ı  Zülcelal'e  ki;  bizleri  cehl-i  mutlak  derelerinden,  isyan  ve
          küfran  bataklıklarından  Lütuf  ve  Keremiyle  çıkarıp,  gözleri
          kamaştıran en parlak bir Nura Talebe etmiştir.

                 Eğer  sevgili  Üstadımız,  "İktiran"  tabir  edilen  iki  Nimetin
          beraber  geldiğini  daha  evvelden  bize  izah  etmeseydi,  çok
          minnetdarlıklarımızı  Kalblerimize  tercüman  olan  Kalemlerimizden
          okuyacaklardı.

                 Evet sevgili Üstadımız! Biz kendimize bakıyoruz, Risale-i Nur'a
          muhatab  olamıyoruz.  Buna  rağmen,  ihtiyaç  şiddetlendikçe,  Hâlık-ı
          Rahîm'in  merhametli  Tecellilerini  müşahede  ediyoruz.  Kalb-i  Üstad
          parlak  bir  âyine,  bir  mazhar,  bir  ma'kes...  Lisan-ı  Üstad  âlî  bir
          Mübellliğ,  bir  Muallim,  bir  Mürşid...  Hâl-i  Üstad  tecessüm  etmiş  en
          güzel  bir  Örnek,  bir  Nümune,  bir  Misal  oluyor.  Tevaif-i  Beşerin
          ihtiyaçları yazılıyor, gösteriliyor. İşte yedi seneden beri ateş püsküren
          zalim beşerin hâli, bugün daha çok ızdırablı bir hale girmiş bulunuyor.
          Her  bir  zîidrak,  acaba  yarın  ne  olacak  düşüncesiyle  kulaklarını
          radyoların  ağızlarına  koymuşlar,  mütehayyir  duruyorlar.  Şarkta
          Japonların  mağlub  olmasıyla,  dünyanın  Salah-ı  Selâmete  ve  emn  ü
          emana  kavuşması  beklenirken;  deccalane  bir  hareket  şimalde  kendini
          gösterdiği  görülüyor.  Şu  vaziyet  herkesi  heyecana,  endişeye  sevke-
          diyor.  İstikbalin  zulmetlerine gittiği zannıyla, merakla radyoları takibe
                            ِ ِ
          koşturuyor.  دمحْلا للّ  Risale-i Nur,   Âlî  Beyanatı  ile   Ruhlarımızı
                             ٰ
                       ْ َ
          teskin ediyor, Hakikî Dersleriyle  Kalblerimizi  tatmin ediyor.  İşte,
          bu  günde  meydana  çıkan  bu  dehşetli  cereyanı,  ancak  ve  ancak
          Hristiyanlık  âleminin  Müslümanlıkla  İttihadı;  yani  İncil,  Kur'an  ile
          İttihad ederek ve Kur'ana tâbi' olması neticesi elde edilecek semavî bir
          kuvvetle  mağlub  edileceği  iş'ar  buyuruluyor  ki,  Hazret-i  İsa
          Aleyhisselâm'ın da vüruduna intizar etmek zamanının geldiğini mana-
          yı  işarî  ile  ihtar  ediyor.  Mesmuata  göre;  bugünkü  Amerika,  aktar-ı
          Âleme  tedkikat  için  gönderdiği  dört  heyetten  birisini,  bugünkü
          beşeriyetin  Saadetini  temin  edecek  Salim  bir  Din  taharrisine  memur
          etmiştir. Bu ise, müceddidliğini mahkeme lisanıyla her tarafa ilân eden
          Risale-i  Nur,  bu  muzdarib,  perişan  beşeriyetin  en  büyük  bir  Saadeti
          olacağına İmanımız pek kuvvetlidir.
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69