Page 120 - İnsanın Yaratılış Mucizesi
P. 120
İNSANIN YARATILIŞ MUCİZESİ
Ancak bir insanın yapamayacağı bu önemli görevleri, plasenta adını
verdiğimiz bu doku parçası eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yapabilmek-
tedir. Üstelik binlerce yıldır yaşamış olan milyarlarca insanın her birinin
plasentası aynı yüksek şuuru ve üstün performası sergilemiştir. Kuşkusuz
plasentanın yapısındaki mükemmellik ve şuurlu hareketleri, Allah'ın onu
bu özelliklere sahip olarak yaratmasının bir sonucudur. Bunun aksini sa-
vunmak aklın sınırlarının dışına çıkmak demektir. Allah insan vücudunda
yarattığı bu muhteşem yapı ile bize benzeri olmayan sanatını göstermekte
ve ayetleriyle bu gerçekler üzerinde düşünmemizi emretmektedir:
Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde
O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol. Hiç O'nun adaşı olan bi-
rini biliyor musun? İnsan demektedir ki: "Ben öldükten sonra mı,
gerçekten diri olarak çıkarılacağım?" İnsan önceden, hiçbir şey de-
ğilken, gerçekten bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) dü-
şünmüyor mu? (Meryem Suresi, 65-67)
İlerleyen sayfalarda ele alınacak konular okunurken de unutulma-
ması gereken çok önemli bir nokta vardır. Buraya kadar verilen örnekler-
de görüldüğü gibi bir plan dahilinde hareket eden, zamanı geldiğinde gö-
rev değişikliği yapan, nerede durması gerektiğini bilen, görev yerini terk
etmeyen, ekip çalışması yapabilen, ihtiyaca göre seçim yapabilen, gere-
ken maddeleri gereken zamanlarda üretebilen varlıkların tümü vücuttaki
hücrelerdir. Gözle görülmeyen bu varlıkların davranışlarında -biraz son-
ra detaylı olarak görüleceği gibi- çok açık bir akıl vardır. Bu akıl hücrele-
re ait olamaz. Şuursuz ve cansız atomlardan oluşan hücrelerin düşünüp
karar verme gibi özellikleri olamaz. Bu üstün şuur ve akıl Allah'a aittir.
Bu gerçeğin sürekli akılda tutulması, bu mucizevi olaylar üzerinde düşü-
nürken insanın derinleşmesine ve Allah'ın sonsuz kudretine şahit olması-
na vesile olması bakımından önemlidir.
118