Page 204 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 204

206                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                                                         ِ
                                                           ِ ةفئاَطِلازتَِلا
                                               ِ
                   ِ ِ هِرم  ِ ِ َا ِ ب  ِ للّا ِ ِ تِْاي ِ ِ ت۪ح ِِقحْلاِلع  ِ ني ِ َ  َ َ  ِ ۪رهاَظ ِ ِ ۪ ت۪ما ِ س  ِ نم ِ ٌ َ  ِ  س َ َ
                                                     َّ
                        س ٰ
                                 ٰ َ
                                                        ْ
                                    ِّ َ
                     ْ
                            َ َ
          birinci Cümle, bin beşyüz (1500) makamıyla Âhirzamanda bir Taife-i
          Mücahidînin son zamanlarına; ve ikinci Cümle bin beşyüzaltı (1506)
          makamıyla,  galibane  mücahedenin  tarihine;  ve  üçüncü  Cümle  bin
          beşyüz  kırkbeş  (1545) makamıyla  pek  az  bir  farkla,  hem  Fatiha'nın,
          hem Ve-l'Asrı Suresi'nin iki Cümlesinin Gaybî İşaretlerine işaret edip,
          Tevafuk eder. Demek bu Hadîs-i Şerifin üç Cümlesinden herbirisi, bin
          beşyüz  tarihine  ve  mücahedenin  ne  kadar  devam  edeceğine  dair
                                             ِ
                                     ِ
                                 ِ
          işaretlerine,  aynen bu ِتاحلاصلا ِ  ِ سل او  ِ معوِاو ِ نمۤا ِ  ِ ني ِ ۪ ذَّلا şedde sayılmazsa,
                                    َ
                                                   س َ
                                                       َ
                                              َ َ
                                      َّ
                                                     ِ ِ

          bin beşyüz altmışbir(1561)makamıyla,hem ِصلا ِ بِاوص اوتوِِقحْلا ِ ب ِاوصاو َ َ َ  ِ تو
                                                     بْ
                                                               َ َ َ ِّ َ
                                                      َّ ْ
                                                            ْ َ
                                                                         ْ َ
           (şedde sayılır fakat ِ ِبْصلا ِ ب lâmdır) bin beşyüz altmış (1560) makamıyla
                              ْ َّ
          iştirak  edip,  o  Taife-i  Azîmenin  Mücahedatları  ne  kadar  devam
          edeceğini mana-yı işarî ve cifrî ile gösterirler. Ve Fatiha ve Hadîsin irae
          ettikleri  tarihe,  makam-ı  ebcedleriyle  takarrüb  edip,  farklı  bir  derece
          Tevafuk  ederler  ve  manalarıyla  da  tam  tetabuk  ederek,  parlak  bir
          Lem'a-i İ'caziye-i Gaybiyeyi gösteriyorlar.
                                          * * *
                 Aziz, Sıddık Kardeşlerim,
                 Eski Said çok zaman Medreset-üz Zehra'yı gaye-i hayal ederek
          çalışmış. Cenab-ı Hak Kemal-i Merhametinden, Isparta'yı o Medreset-
          üz  Zehra  hükmüne  getirdi.  Ve  nahiyemiz  olan  küçücük  Isparta'nın
          mahdud  akraba  ve  ahbab  yerine,  mübarek  Isparta  Vilayetini  verip
          binler Kardeşi ihsan eyledi. Belki muhtemeldir ki, o küçük Isparta'nın
          aslı, bu büyük Isparta'dan gitmiş. Benim vatan-ı aslîm, bu Isparta olmak
          caizdir. Hattâ Isparta'lı kim olursa olsun, başkalara nisbeten benimle ve
          Risale-i Nur'la fazla alâkadar görüyorum. Hattâ buradaki bütün zabitan
          içinde biri müstesna, en ziyade bize ve Risale-i Nur'a ciddî alâkadar, bu
          hâmil-i mektub Isparta'lı Hilmi Bey'i gördüm. Onu Risale-i Nur'un Has
          Şakirdleri içinde kabul eyledik.

                 Isparta'da  ve  Sava'daki  taarruz  bir  derece  umumîdir.  Risale-i
          Nur'un  intişar  ettiği  her  tarafta  bu  sıralarda,  şimdiye  kadar  bir plân
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209