Page 199 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 199
KASTAMONU LÂHİKASI 201
Hocaları dahi daha ziyade insaflı ve Risale-i Nur'u takdir ettiklerini
gördüğümden, bu havalideki Hocaların lâkaydlıklarına karşı onları
hüsn-ü misal gösteriyorum. İnşâallah onlardan zarar gelmez. Ben
İslâmköyü'nü Nurs Köyü gibi biliyorum, o Hocalara da akrabam naza-
rıyla bakıyorum, onlara da Selâm ediyorum. Evet onların insafı ve
Risale-i Nur'a karşı dostluklarıyla, Nur Fabrikası o köyde dağdağasız
teessüs etti tahmin ediyorum.
Ey Sabri Kardeş! Başın sağ olsun. Cenab-ı Hak o vâlidemizi
ِ
mağfiret eylesin! ِيمۤا . Benim, karabet-i nesebiyeyi ihsas eden
َ
parmaklarındaki nişan ve bu yedi-sekiz sene Abdülmecid'den daha
hararetli fa'alane Kardeşlik Vazifesini yaptığınızdan, elbette senin
merhume vâliden benim de vâlidemdir. Onu da, vâlidem yanına manevî
kazançlarıma ve Dualarıma hissedar ediyorum. Cenab-ı Hak sana Sabr-
ı Cemil ihsan ve o merhumeyi de Garîk-i Rahmet eylesin! ِيمۤا .
ِ
َ
* * *
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Ben pek kat'î bir surette ve bine yakın tecrübelerim neticesinde
kat'î kanaatım gelmiş ve ekser günlerde hissediyorum ki: Risale-i
Nur'un Hizmetinde bulunduğum günde, o Hizmetin derecesine göre
kalbimde, bedenimde, dimağımda, maişetimde bir inkişaf, inbisat,
ferahlık, Bereket görüyorum. Hem orada iken, hem burada çok
Kardeşlerimden aynı haleti hissettim ve ediyorum. Ve çokları itiraf
ediyor ki, "Biz de hissediyoruz" derler. Hattâ size geçen sene yazdığım
gibi, benim pek az gıda ile yaşadığımın Sırrı, o Bereket imiş.
Hem İmam-ı Şafiî'den (R.A.) Rivayet var ki; hâlis Talebe-i
Ulûmun Rızkına, ben kefalet edebilirim demiş. Çünki Rızıklarında
vüs'at ve Bereket olur. Madem Hakikat budur ve madem hâlis
Talebe-i Ulûm ünvanına Risale-i Nur Şakirdleri bu zamanda tam
liyakat göstermişler; elbette şimdiki açlık ve kahta mukabil Risale-i
Nur Hizmetini bırakmak ve zaruret-i maişet özrüyle, maişet peşine
koşmak yerine en iyi çare, şükür ve kanaat ve Risale-i Nur Talebe-
liğine tam sarılmaktır.
Evet her tarafta bu derd-i maişet herkesi sarsıyor. Ehl-i dalalet bundan
istifade eder. Ehl-i Diyanet de kendini mazur bilir, "Zarurettir.. ne
yapalım?" der. Demek ki, Risale - i Nur Şakirdleri bu açlık