Page 200 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 200

202                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          ve zaruret musibetine karşı, yine Nur'la mukabele etmeli. Her Şakirdin
          Vazifesi,  yalnız  kendi  İmanını  kurtarmak  değil;  belki  başkasının
          İmanlarını  da  muhafaza  etmeye  mükelleftir.  O  da  Hizmete  ciddî
          devam ile olur.

                 Size  yazmıştık  ki,  muarızlara  adavetle  mukabele  etmeyiniz.
          Mümkün olduğu kadar,  Ehl-i Takva, Ehl-i ilme karşı dostane vaziyet
          alınız. Fakat bu noktaya dikkat ediniz ki, Risale-i  Nur'un zararına ve
          Şakirdlerinin Salabet ve Metanetlerine ilişecek bir tarzda daireniz içine
          sokmayınız.  Öyleler  niyet-i  hâlise  ile  girmezse,  belki  fütur  verirler.
          Eğer  enaniyetli  ve  hodfüruş  ise,  Risale-i  Nur  Şakirdlerinin
          Metanetlerini  kırarlar;  nazarlarını,  Risale-i  Nur'un  haricine  çekip
          dağıtırlar. Şimdi çok dikkat ve Metanet ve İhtiyat lâzımdır.

                 Bu  havalide,  Hakikaten  ümidimin  fevkinde,  Risale-i  Nur
          Talebelerinden  iki  Kahraman  yetiştiler.  Baba,  oğul;  Ahmed  Nazif,
          Salahaddin.  Bu  iki  zât  Risale-i  Nur'un  Neşrinde  ikiyüz  adam  kadar
          çalıştıklarını görüyoruz. Ezcümle: Birisi yani oğlu, Kars'ta durup hem
          Van'a,  hem  Erzurum'a,  hem  Konya'ya,  hem  buralara  -size  leffen
          gönderdiğim Mektub gibi- muhabereler ile tesirli bir surette çalışıyor;
          tam bir Abdurrahman'dır.
                                                                                                              Kardeşiniz
                                                                                                          S a i d   N u r s î
                                          * * *

                 Risale-i Nur, Tarîkat değil Hakikattır. Âyât- Kur'aniyeden tereş-
          şuh eden bir Nurdur. Ne şarkın Ulûmundan ve ne de garbın fünunundan
          alınmış değil. Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın bu zamana mahsus bir İ'caz-ı
          Manevîsidir.  Menfaat-ı  şahsiye  yoktur.  Risale-i  Nur'un  -hiç  olmazsa-
          Söz  ve  Mektublarını  tamamıyla  okuyunca  bir  çok  Hakikatlar  tezahür
          edeceğinden,  bugünkü  düşüncenizden,  yani  Risale-i  Nur'u  yazmakta
          çekinmek ve çekilmekten derhal teberri edeceksiniz.
                 Muhterem  değerli  Kardeşim!  Derhal  yazmaya  başlayınız,
          korkmayınız.  Hizmet-i  Kur'an,  inşâallah  muhafaza  edecektir.  Diğer
          Efendi'yi ziyarete gidenlere ve Risale-i Nur'u yazan o havalideki Kar-
          deşlerimize geçmiş olsun (Haşiye). Hâfız-ı Hakikî inşâallah muhafaza
          edecektir.
                 ------------------

           (Haşiye): Kardeşimiz Salahaddin burada, Isparta'da olduğu gibi, bunlara da
   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204   205