Page 40 - Risale-i Nur - Kastamonu Lahikası
P. 40
42 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Üstad Hazretlerinin me'zuniyet-i hususiyesiyle, Risale-i Nur
namına Neşriyat ve Hakaik-i İmaniye noktasında, bilhassa ibadet ve
Namaz hakkında şahsımın cahil ve âciz, nâkıs, iktidarsız vaziyetim ile
vaki' olan ve olacak bulunan Telkinat-ı Diniyedeki kuvvetli ikna' ve
müessir hitabelerin âsâr-ı fiiliyesini aynen müşahede ettiğimi; Üstadım
Risale-i Nur namına kemal-i fahrle, bir çok namazsız Müslümanları
ِ ِ
ِللِّدمحْلا Namaza ve Câmilere devama muvaffak bulunmak gibi Kudsî
ٰ س ْ َ
Hizmetlerin âsâr-ı fiiliyesinden, Risale-i Nur'un büyük Hârika Kera-
metinden tulû' ettiğini ve etmekte olduğunu tasdik ederiz.
Bu içinde bulunduğumuz Alman ve İngiliz harbinin bidayetinden,
devamı müddetince, hadsiz zındıka ve münafıkların hiç yoktan sebebsiz
olarak, şahsıma bir isnadat olsun için, gerek münevver fikirli Âlim ve
gerekse cahil mülhid hemen hemen birkaç dostlarım müstesna, memleket
halkı Kudsî Hizmetimden küstürmek için, şeytan-ı aleyhi mâyestehık
bütün memleket halkını iğfal ederek aleyhime tahrik etmiş olacaktır ki;
"Nazif, muhalif bir siyasetle İttihad-ı İslâm'a tarafdar eder, siyaset
propagandası yapıyor" zihniyetini şiddetle aleyhimde, memleket halkına
ve erkân-ı hükûmete kadar sirayet ettiriyorlar.. Ve bütün şeytanların
tecessüsleri tahrik edilmiş.
Güya aleyhdarlarım benden bir intikam almak hasebiyle
gıyabımda, hem müdhiş cereyanı şiddetlendirmek için, kendilerince
menfur telakki ettikleri "Almancı" namıyla hakaretlere maruz bırakmaktan
ِ
çekinmediler. Halbuki ben دمحْلا ِ ِ للّ Risale-i Nur'un İrşadıyla, Hakaik-i
ْ َ
ٰ
İmaniye ve Kur'aniyeyi bütün kâinatın fevkinde gördüğümden ve itikad
ettiğimden, değil küre-i arzdaki cereyanlara, belki bana verilse de, bütün
dünya saltanatına da âlet edemem. Ben, yalnız Hakikatçı ve İmancı ve
Kur'ancı Risale-i Nur'un bir hâdimiyim. Kaç senedir bütün bu
hücumlarıyla beraber, iki Eser-i İnayet var:
Birisi Risale-i Nur'un Neşriyatındaki Hizmetime zarar verilmediği
gibi, fevkalme'mul muvaffak olduk.
İkincisi: Her ne vakit şiddetli hücum edileceği zaman, Üstadı-
mızdan "Dikkat" emrini alıyorduk. Hem de Risale-i Nur'un aşikâr bir
Kerametindendir ki, bin üçyüz ellidokuz (1359) sene-i hicri Ramazan-ı
Şerif'in on veya onikinci günlerinde -Allah Rahmet etsin- vefat eden
Kardeşlerimizden Hatib Mehmed namındaki zât, Yirmialtıncı Lem'a olan
İhtiyarlar Risalesini yazarken hasta olarak yazmağa kadir olmadığından