Page 82 - Darwin Bu Gerçekleri Bilmiyordu
P. 82

ileri sürmüfltür. Oysa üç fosilin, özellikle de Rodhocetus ve günümüz ba-
               linas›n›n burun yap›lar›, ayn› serinin ara formlar› olarak kabul edileme-
               yecek kadar farkl›d›r.
                   Dahas› nefes deliklerinin burundan enseye do¤ru "yürümesi", söz
               konusu canl›lar›n anatomisinde çok ciddi bir "yeniden dizayn" gerekti-
               rir ki, bunun rastgele mutasyonlar yoluyla sa¤land›¤›na inanmak, hayal
               kurmaktan baflka bir fley de¤ildir.

                   National Geographic'in Lamarkç› Masallar›

                   Asl›nda, evrimci camian›n büyük bir bölümünün canl›lar›n kökeni
               hakk›nda temel bir bat›l inan›fllar› vard›r ve sorun da bundan kaynak-

               lanmaktad›r. Bu bat›l inanç, canl›lara ihtiyaç duyduklar› organlar›, biyo-
               kimyasal yap›lar› veya anatomik özellikleri kazand›ran adeta sihirli bir
               "do¤a gücü" oldu¤u düflüncesidir.
                   Bunu görmek için, National Geographic'in "Balinalar›n Evrimi" bafll›k-
               l› yaz›s›ndaki baz› ilginç pasajlara göz atal›m:
                   …Bu civarda bulunan balinalar›n baz› atalar›n› gözümün önüne getirmeye ça-
                   l›flt›m… Her kuflakta giderek k›salan ve çelimsizleflen arka ayaklar›n› kullana-
                   rak flap›d›k flap›d›k hareket etmeye çal›fl›yorlard›… Bir yandan arka bacaklar›,
                   di¤er yandan da, gövdelerini destekleyen kalça kemikleri giderek küçülüyor-
                   du… Boyun k›sald›, böylece gövdenin ön k›sm›, suyu en az dirençle yar›p geç-
                   meyi sa¤layan boru biçiminde bir denizalt› gövdesini and›r›r bir flekle girerken,
                   kollar da dümen biçimini almaya bafllad›. D›fl kulaklara duyulan ihtiyac›n azal-
                   mas›yla, baz› balinalar sudaki sesleri do¤rudan altçene kemikleriyle alg›lay›p
                   özel ya¤ yast›klar› üzerinden içkula¤a iletiyorlard›.
                   Dikkat edilirse, tüm bu anlat›mlarda, evrimci zihniyet, sadece canl›-
               lar›n de¤iflen ortama göre de¤iflen ihtiyaçlar› oldu¤unu belirtmekte ve
               bu ihtiyac› bafll› bafl›na bir "evrim mekanizmas›" olarak alg›lamaktad›r:
               Bu mant›¤a göre kendisine az ihtiyaç duyulan organlar yok olmakta, ih-
               tiyaç duyulan yeni organlar kendi kendine ortaya ç›kmaktad›r!
                   Oysa biyoloji konusunda en temel bilgilere sahip olan bir kimse bile
               bilir ki, ihtiyaçlar›m›z organlar›m›z› kal›tsal olarak flekillendirmez. Bu,
               Lamarck'›n "kazan›lm›fl özelliklerin sonraki nesillere aktar›lmas›" tezi-





             80
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87