Page 203 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 203
BARLA HAYATI 205
Birisi: Sizler, düşünüp, böyle bir Tevafuku rast getirmişsiniz diyebi-
lirler... Böyle bir şey yapmak kasd ile olsa, rahat ve kolay bir şeydir.
Buna karşı deriz ki: Bir dâvada iki şâhid-i sâdık kâfidir. Bu dâvamızdaki
kasd ve irâdemiz taallûk etmiyerek, üç-dört sene sonra muttali' oldu-
ğumuza yüz şâhid-i sâdık bulunabilir. Bu münasebetle bir nokta
söyliyeceğim. Bu Kerâmet-i İ’caziyye, Kur'an-ı Hakîm Belâgat cihetin-
de Derece-i İ’cazda olduğu nev'inden değildir. Çünki: İ'caz-ı Kur'anda,
kudret-i beşer o yolda giderek, o dereceye yetişemiyor. Şu Kerâmet-i
İ’caziyye ise, kudret-i beşerle olamıyor; kudret, o işe karışamıyor.
(Hâşiye).
Üçüncü Nükte: İşâret-i Hâssa, İşâret-i Âmme münasebetiyle bir
Sırr-ı Dakik-ı Rububiyyet ve Rahmâniyyete işâret edeceğiz.
Bir Kardeşimin güzel bir sözü var. O sözü, bu mes'eleye mevzu
edeceğim. Sözü de şudur ki: Bir gün güzel bir Tevafukatı ona gösterdim.
Dedi: "Güzel, zâten her Hakikat güzeldir; fakat bu Sözlerdeki Tevafukat
ve Muvaffakıyet daha güzeldir." Ben de dedim: "Evet, herşey ya
hakikaten güzeldir, ya bizzat güzeldir veya neticeleri îtibariyle güzeldir."
Ve bu güzellik, Rububiyet-i Âmmeye ve Şümûl-ü Rahmete ve Tecelli-i
Âmmeye bakar. Dediğin gibi, bu Muvaffakıyetteki İşâret-i Gaybiyye
daha güzeldir. Çünki bu, Rahmet-i Hâssaya ve Rububiyet-i Hâssaya ve
Tecelli-i Hâssaya bakar bir sûrettedir. Bunu bir temsil ile fehme takrib
edeceğiz. Şöyle ki:
Bir pâdişahın umumî saltanatı ve kanunu ile Merhamet-i Şâhânesi,
umum efrad-ı millete teşmil edilebilir. Her ferd doğrudan doğruya o
pâdişahın Lûtfuna, Saltanatına mazhardır. O sûret-i umumiyyede, efradın
çok münasebat-ı hususiyesi vardır.
İkinci cihet, pâdişahın İhsânât-ı Hususiyesidir ve Evâmir-i Hâssasıdır
ki; Umumî Kanunun Fevkınde, bir ferde İhsan eder, İltifat eder, Emir
verir.
------------------
(Hâşiye): Ondokuzuncu Mektubun Onsekizinci İşâretinde; bir Nüshada, bir
sahifede dokuz نٰارق Tevâfuk sûretinde bulunduğu halde birbirine hat çekdik, mecmuunda
ْ ُ
ن
م د حم Lâfzı çıktı. O Sahifenin mukabilindeki Sahifede sekiz ٰارق Tevâfukla beraber,
ْ ُ
َ ُ َّ
mecmuunda Lâfzullah çıktı. Tevâfukatta böyle bedi' şeyler çok var. Bu Hâşiyenin meâlini
gözümüzle gördük.
Bekir, Tevfik, Süleyman, Galib, Saîd.