Page 357 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 357

KASTAMONU   HAYATI                                                                                                   359


           Aleyhimüsselâmın doğruluklarına ve Peygamber olmalarına medar olan
           ne  kadar  Kudsî  Sıfatlar  ve  Mu'cizeler  ve  Vazifeler  varsa,  O  Zâtta
           (A.S.M.)  en  ileride  olduğu  tarihçe  musaddaktır.  Demek  Onlar,  nasıl  ki
           lisan-ı  kal  ile;  Tevrat,  İncil,  Zebur  ve  Suhuflarında  bu  Zât'ın  (A.S.M.)
           geleceğini haber verip İnsanlara beşaret vermişler ki, Kütüb-ü Mukadde-
           senin  o  beşaretli  işaratından  yirmiden  fazla  ve  pek  zâhir  bir  kısmı,
           Ondokuzuncu Mektub'ta güzelce beyan ve isbat edilmiş. Öyle de, lisan-ı
           halleriyle yâni Nübüvvetleriyle ve Mu'cizeleriyle, kendi mesleklerinde ve
           vazifelerinde en ileri ve en mükemmel olan bu Zâtı tasdik edip Dâvasını
           imza ediyorlar ve lisan-ı kal ve İcma ile Vahdaniyete delâlet ettikleri gibi,
           lisan-ı  hal  ile  ve  İttifak ile  de,  bu  Zâtın  Sâdıkıyetine  şehadet  ediyorlar,
           diye anladı.

               Beşincisi:  Bu  Zâtın  Düsturlarıyle  ve  Terbiyesi  ve  Tebaiyetiyle  ve
           arkasından  gitmeleriyle;  Hakka,  Hakikata,  Kemalâta,  Keramata,  Keşfi-
           yata,  Müşahedata  yetişen  binlerce  Evliya  Vahdaniyete  delâlet  ettikleri
           gibi; Üstadları olan bu Zâtın Sâdıkıyetine ve Risaletine İcma ve İttifakla
           şehadet  ediyorlar.  Ve  Âlem-i  Gaybdan  verdiği  haberlerin  bir  kısmını,
           Nur-u  Velâyetle  müşahede  etmeleri  ve  umumunu  Nur-u  Îmân  ile,  ya
           İlmelyakîn veya Aynelyakîn veya Hakkalyakîn suretinde İtikad ve Tasdik
           etmeleri;  Üstadları  olan  bu  Zâtın,  Derece-i  Hakkaniyet  ve  Sâdıkıyetini
           güneş gibi gösterdiğini gördü.

               Altıncısı: Bu Zâtın Ümmîliğiyle beraber; getirdiği Hakaik-ı Kudsiye
           ve ihtira ettiği Ulûm-u Âliye ve keşfettiği Mârifet-i İlâhiyyenin Dersiyle
           ve Tâlimiyle, Mertebe-i İlmiyede en yüksek makama yetişen milyonlar
           Asfiya-i  Müdakkikîn  ve  Sıddıkîn-i  Muhakkikîn  ve  dâhî  Hükema-i
           Mü’minîn,  bu  Zâtın  Üssül-Esas  Dâvası  olan  Vahdaniyeti  kuvvetli
           Bürhanlariyle bil'ittifak isbat ve tasdik ettikleri gibi; bu Muallim-i Ekbe-
           rin ve bu Üstâd-ı Âzamın Hakkaniyetine ve Sözlerinin Hakikat olduğuna
           ittifak ile şehadetleri, gündüz gibi bir Hüccet-i Risâleti ve Sâdıkıyetidir.
           Meselâ  Risale-i  Nur,  yüz  parçasiyle,  bu  Zâtın  Sadâkatının  bir  tek
           Bürhanıdır.

               Yedincisi: Âl ve Ashab namında, ve nev-i beşerin Enbiyadan sonra
           Feraset ve Dirayet ve Kemalâtla en meşhuru, ve en muhterem ve en nam-
           darı, ve en dindar ve en keskin nazarlı Taife-i Azîmesi, kemâl-i merak ile
           ve      gayet      dikkat      ve     nihayet     ciddiyetle     bu     Zâtın     bütün
   352   353   354   355   356   357   358   359   360   361   362