Page 422 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 422

424                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          hem Uhuvvetimiz için Ayn-ı İnayet olduğunu ben müşahede ettim. Bana
          aid cihetinin ise, çok faidelerinden yalnız iki-üçünü beyan ederim.

              Birincisi:  Ramazanda,  çok  şiddetli  bir  heyecan,  bir  ciddiyet,  bir
          iltica, bir niyaz ile müthiş hastalığa galebe ederek çalıştırdı.

              İkincisi:  Herbirinize  karşı  bu  sene  de  görüşmek  ve  yakınınızda
          bulunmak arzusu şiddetli idi. Yalnız birinizi görmek ve Isparta'ya gelmek
          için bu çektiğim zahmeti kabul ederdim.

              Üçüncüsü: Hem Kastamonu'da, hem yolda, hem burada, fevkalâde
          bir tarzda, bütün elîm hâletler birden değişiyor ve me'mûlün ve arzumun

          hilâfına  olarak  bir  Dest-i  İnayet  görünüyor,     للّا      هرا   تخا     َ       ام    يْ      ف  ُ ْ    خْل   َا
                                                                           َ
                                                              َ ْ
                                                       ُ ٰ
                                                           ُ َ
          dediriyor. En ziyade beni düşündüren; Risale-i Nur'u, en gafil ve dünyaca
          büyük  makamlarda  bulunanlara  da  kemâl-i  dikkatle  okutturuyor,  başka
          bir sahada Fütuhata meydan açıyor. Ve en ziyade rikkatime dokunan ve
          kendi elemimden başka herbirinizin sıkıntısından başıma toplanan bütün
          elemlere  ve  teessüflere  karşı,  Ramazanda  bir  saati  yüz  saat  hükmüne
          getiren o Şehr-i Mübarekte, bu musibet dahi, o yüz Sevabı, herbir saati on
          saat derecesinde İbadet yapmakla bine iblâğ ettiğinden, Risale-i Nur'dan
          tam Ders alan ve dünyanın fâni ve ticaretgâh olduğunu bilen ve herşeyi,
          Îmânı ve Âhireti için feda eden ve bu Dershane-i Yusufiye'deki muvakkat
          sıkıntılar,  daimî  lezzetler  ve  faideler  vereceklerine  inanan  sizin  gibi
          İhlâslı zâtlara acımak ve rikkatten ağlamak hâletini, Tebrik ve Sebatınızı
          gayet    istihsan     ve     takdir    etmek     hâletine     çevirdi.     Ben     de,

                                            ِ
                         ِ
                           ل   َلاضلا و  ْ     ْ ُك   ف   ِر    ى     لا   وس   لا      ح   ِلُك لَع   ٰ  ِ ِ  َ ْ ُ ٰ َ    َا   ْل   ح   م   د
                                                            للّ
                            َّ
                                َ
                                           َ
                                                   ِّ َ
          dedim. Bana aid bu faideler gibi hem Uhuvvetimizin, hem Risale-i Nurun
          hem  Ramazanımızın,  hem  sizin,  bu  yüzde  öyle  faideleri  var  ki,  perde
          açılsa, "Yâ Rabbenâ! Şükür.. Bu Kaza ve Kader-i İlâhî, hakkımızda bir
          İnayettir" dedirtecek, kanaatım var.

              Hâdiseye sebebiyet verenlere itab etmeyiniz. Bu musibetin geniş ve
          dehşetli  plânı  çoktan   kurulmuştu.   Fakat   mânen  pek  çok  hafif geldi.
                    ِ
             ءا   ٓش  نا çabuk geçer.
           للّ

             ا
                   ْ َ
              َ ٰ
           ُ
   417   418   419   420   421   422   423   424   425   426   427