Page 427 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 427

DENİZLİ   HAYATI                                                                                                             429


               Aziz Sıddık Kardeşlerim,

               Kader-i İlâhî Adaleti, bizleri Denizli Medrese-i Yusufiyesine sevket-
           mesinin  bir  Hikmeti;  her  yerden  ziyade  Risale-i  Nur'a  ve  Şâkirdlerine,
           hem  mahbusları,  hem  ahalisi,  belki  hem  me'murları  ve  adliyesi  muhtaç
           olmalarıdır.  Buna  binaen  biz,  bir  Vazife-i  Îmaniye  ve  Uhreviye  ile  bu
           sıkıntılı imtihana girdik. Evet, yirmi-otuzdan ancak bir ikisi Tâdil-i Erkân
           ile Namazını kılan mahbuslar içinde, birden Risale-i Nur Şâkirdlerinden
           kırk-ellisi umumen bilâ-istisna mükemmel Namazlarını kılmaları, lisan-ı
           hal ve fiil diliyle öyle bir Ders ve İrşaddır ki, bu sıkıntı ve zahmeti hiçe
           indirir, belki sevdirir. Ve Şâkirdler, ef'alleriyle bu Dersi verdikleri gibi,
           Kalblerindeki kuvvetli tahkîkî Îmanlariyle dahi buradaki Ehl-i Îmanı ehl-i
           dalâletin evham ve şübehatından kurtarmalarına medar çelikten bir kal'a
           hükmüne geçeceğini, Rahmet ve İnâyet-i İlâhiyyeden ümid ediyoruz.

               Buradaki  ehl-i  dünyanın,  bizi  konuşmaktan  ve  temastan  men'leri,
           zarar  vermiyor.  Lisan-ı  hal,  lisan-ı  kalden  daha  kuvvetli  ve  te'sirli
           konuşuyor.  Mâdem  hapse  girmek  Terbiye  içindir;  milleti  seviyorlarsa,
           mahbusları Risale-i Nur Şâkirdleriyle görüştürsünler. Tâ bir ayda, belki
           bir  günde,  bir  seneden  ziyade  Terbiye  alsınlar.  Hem  millete  ve vatana,
           hem kendi istikballerine ve Âhiretine menfaatli birer İnsan olsunlar.
                                                                           ِ
                Gençlik  Rehberi  bulunsa  idi  çok  faidesi  olurdu.   للّا   ءآش      نا  bir
                                                                          ْ َ
                                                                ُ ٰ
                                                                    َ
           zaman girer.

                                                                     Said Nursî
                                             * * *

               Aziz Sıddık Kardeşlerim,

               Bugün, büyük ve merhum Kardeşim Molla Abdullah ile Ziyaeddin
           hakkındaki malûmunuz muhavereyi tahattur ettim. Sonra sizi düşündüm.
           Kalben  dedim:  Eğer,  Perde-i  Gayb  açılsa,  bu  sebatsız  zamanda  böyle
           Sebat gösteren ve bu yakıcı, ateşli hallerden sarsılmayan bu samimî Din-
           darlar  ve  ciddî  Müslümanlar,  eğer  herbiri  bir  Veli,  hattâ  bir  Kutub
           görünse, benim nazarımda, şimdi verdiğim ehemmiyeti ve alâkayı pek az
           ziyadeleştirecek.  Ve  eğer  birer  âmi  ve  âdi  görünse,  şimdi  verdiğim
           kıymeti hiç noksan etmiyecek, diye karar verdim. Çünki böyle pek ağır
           şerait  altında  Îman  kurtarmak  Hizmeti,  herşey'in  fevkindedir.  Şahsî
           makamlar ve hüsn-ü zanların
   422   423   424   425   426   427   428   429   430   431   432