Page 52 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 52

54                                                                                        BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


              Şeyh  Bahîd  Efendinin  bu  sualden  maksadı;  Bediüzzaman'ın  şek
          olmayan  bir  bahr-i  umman  gibi  İlmini  ve  Ateşpâre-i  Zekâsını  tecrübe
          etmek  değil,  belki,  zaman-ı  istikbale  aid  Şiddet-i  İhatasını  ve  İdare-i
          Âlemdeki  siyasetini  anlamak  idi.  Buna  karşı  Bediüzzaman'ın  verdiği
          cevap şu oldu:

                             ِ
                   ِ
                                                                          ِ
                                              ِ ِ
                                         ِ
                  َةينامثعْلا ناو ام اًمو   ي دلتسف ةيمَلاس ِ ِ  ٌ  ِ  َ    ابو   رو   َلاْا نا
                                                       لاْاب ةَلماح
                                                                         َّ
                                      َ ُ َ َ َّ
                           َّ َ َ
                                                                 َ
                  َّ َ ْ ُ
                                     ْ
                                                                   ُ ْ
                                           َ
                                                    ْ
                                          ِ ِ
                            ام اًموي دلتسف ةيئابورولاْاب ةَلماح
                                                         ِ
                                     ِ
                                                     ِ
                                                  َ
                                                       ٌ
                            َ
                                                           َ
                                 ْ َ ُ َ َ َّ َ ُ ْ
                                       َ

              Yâni  "Avrupa,  bir  İslâm  devletine  hâmiledir,  günün  birinde  onu
          doğuracak; Osmanlılar da avrupa ile hâmiledir, o da onu doğuracak."

              Bu cevaba karşı Şeyh Bahîd Hazretleri:

              -  Bu  gençle  münazara  edilmez,  ben  de  aynı  kanaatteyim.  Fakat  bu
          kadar  veciz  ve  beliğâne  bir  tarzda  ifade  etmek,  ancak  Bediüzzaman'a
          hasdır (1) demiştir.

              Bediüzzaman'ın  İstanbul'da  hayatı,  bir  derece  siyasîdir.  Siyaset
          yoluyla İslâmiyete Hizmet edilecek, diye kanaat besliyordu. Siyasî hayata
          karışması,  İslâmiyete  Hizmet  aşkının  bir  neticesi  idi.  Daima  hürriyet
          taraftarı  idi.  Gördüğü  haksızlıklardan  dolayı  jön  türklere  daima  muha-
          lefette bulunarak:

              - Siz Dini incittiniz, Gayretullaha dokundunuz, Şeriatı tezyif ettiniz;
          neticesi vahim olacaktır, diye izhar-ı muhalefetten çekinmiyordu.

              Hürriyetten sonra Mücahid arkadaşlariyle beraber İttihad-ı Muham-
          medî  (A.S.M.)  Cemiyetini  kurmuşlar,  cemiyet  pek  kısa  bir  zamanda
          inkişafa  başlamış,  hattâ  Bediüzzaman'ın  bir  makalesiyle  Adapazarı  ve
          İzmit havalisinde elli bin kişi cemiyete dahil olmuştu.

                 ------------------

              (1): Nitekim Bediüzzamanın dediği gibi; ihbaratın iki kutbu da tahakkuk etmiş, bir iki
          sene sonra Meşrutiyet devrinde Şeair-i İslâmiyeye muhalif çok Âdât-ı Ecnebiyeyi ahzetmek
          ve gittikçe Türkiye'de yerleştirmek; ve şimdi Avrupa'da Kur'ana ve İslâmiyete karşı gösterilen
          hüsn-ü alâka ve bilhassa bahtiyar Alman milletinde fevc fevc İslâmiyeti kabul etmek gibi
          hâdiseler, o ihbarı tamamiyle tasdik etmişlerdir.
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57