Page 544 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 544
546 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
çizmesi boğazımıza bastığı zaman onun yüzüne tükür! Ruhun kurtulsun..
cesedin ezilsin." Hakikatını matbuat lisaniyle de beyan eden Üstadları
Bediüzzaman'a ittiba etmişlerdir.
İşte, böyle türlü türlü işkence ve tazyikatlarla, gerek hapishane
dahilinde gerek haricinde Hizmetini dahi yaptırmamaya çalışmışlardır.
Dünyada hiçbir kimseye yapılmayan zulüm ve ihanet Bediüzzaman'a
yapılmıştır. Nihayet 20 Eylûl 1949 günü ceza müddetini hapishanede
tamamlayarak tahliye edilmiştir. Bütün hapishanelerde hapisler resmî
mesai saatlerinde tahliye edilirken Afyon hapishanesinde de saat onda
âdet iken, Bediüzzaman'ı fevkalâde bir tezahürat ile karşılamağa hazır-
lanan halkın istikbaline mâni olmak için, şafak vakti ile Sabah Namazı
arasında hapishaneden tahliye etmişlerdir.
* * *
Bediüzzaman Hazretleri Afyon'da bir müddet ikamet etmiştir. Bu
esnada cezasını çektiği ve temyiz mahkemesi mahkûmiyet kararını
tamamen lehine bozduğu halde, üç polise, kapısı önünde geceli gündüzlü
nöbet beklettirilmiştir. Hapisten çıktığına pişman etmişler ve zulüm ve
tazyikat devam ettirilmiştir. İki senelik ezici ve eritici bir hapisten çıktığı
halde, hastalığını sormak için gelenler dahi yanına bırakılmamıştır. Tarih-
çe-i Hayatında görüldüğü gibi; rusya'da, rus kumandanı ona serbestiyet
verdiği halde, öz vatanında ve bu mübarek ve muazzez Millet-i İslâm için
her şeyini feda eden Bediüzzaman'ın Bayram ziyaretine gelenler dahi,
resmî memurlar tarafından ziyaretten menedilmiştir. Hattâ hizmetçisiyle
konuşanlar görülünce, "Sen, Bediüzzaman'ın hizmetçisiyle konuştun!"
diye tazyikat yapılarak hüviyetleri tesbit edilmiştir. Bütün böyle kanun-
suzluklar, halkı Bediüzzaman'a bir kat daha yaklaştırmış, Eserlerini
arayıp bulmak hususunda âdeta bir kamçı tesiri husule getirmiştir.
Bediüzzaman aleyhinde propaganda yapan ve yaptıranlardan ise fersah-
larca uzaklaştırmıştır. Bediüzzaman'a olan teveccüh-ü âmme kırılmağa
çalışıldıkça, millet ve gençlik, hususan yüksek tahsil gençliğinin hürmet
ve bağlılığı artmıştır. Bediüzzaman aleyhtarlığı yapıldıkça, bu bağlar
perçinleşmiştir. Menfî propagandalardan maksat, milletin Bediüzzaman'a
olan teveccühünü kırarak, şahsını çürütüp, Risale-i Nur'un Neşriyatını
durdurmaktır. Hâlbuki Risale-i Nur, Müellifin