Page 549 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 549

AFYON   HAYATI                                                                                                               551


               O hisseye karşı İstiğfar ve Tövbe ile, nefsine: "Bu tokata müstahak
           oldun" demelisin.

               Hem gizli düşmanların desiseleriyle bazı safdil ve vehham me'mur-
           ları iğfal ile o zulme sevketmek cihetiyle, onların da bir hissesi var. Ona
           karşı  Risale-i  Nur'un  o  münafıklara  vurduğu  dehşetli  mânevî  tokatlar,
           Senin  intikamını  onlardan  almış.  O,  onlara  yeter.  En  son  hisse,  bilfiil
           vasıta olan resmî memurlardır. Bu hisseye karşı, onların Nurlara tenkid
           niyetiyle  bakmalarında  ister  istemez  şüphesiz  İman  cihetinde  istifade-
                              ِ

                             س
           lerinin  hatırı  için     ا   نلا ِنع      يف    ا   عْلاو       ي َظ       غْلا      ي  ِ    و ا   ل   َك ا   ظ     م  َ ْ  Düsturiyle;
                                                        َ
                                 َّ
                                                     َ ْ
                                         َ َ
                                             َ َ
           onları  afvetmek  bir  Ulûvvücenablıktır.  Ben  de  bu  Hakikatlı  İhtardan
           kemal-i ferah ve şükür ile, bu yeni Medrese-i Yûsufiyede durmağa, hatta
           aleyhimde olanlara yardım etmek için kendime mûcib-i ceza zararsız bir
           suç yapmağa karar verdim.

               Hem, benim gibi yetmiş beş yaşında ve alâkasız ve dünyada sevdiği
           dostlarından,  yetmişden  ancak  hayatta  beşi  kalmış  ve  Onun  Vazife-i
           Nûriye'sini  görecek  yetmişbin  Nur  Nüshaları  bâki  kalıp  serbest  gezi-
           yorlar.  Ve  bir  dile  bedel,  binler  dil  ile  Hizmet-i  Îmaniyeyi  yapacak
           Kardeşleri, Vârisleri bulunan benim gibi bir adama kabir, bu hapisten yüz
           derece  ziyade  hayırlıdır.  Ve  bu  hapis  dahi,  haricinde  hürriyetsiz  tahak-
           kümler  altındaki  serbestiyetten  yüz  derece  daha  rahat,  daha  faidelidir.
           Çünki; haricinde, tek başıyla yüzer alâkadar memurların tahakkümlerini
           çekmeğe  mukabil,  hapiste  yüzer  mahpuslarla  beraber  yalnız  müdür  ve
           başgardiyan  gibi  bir  iki  zatın,  maslahata  binaen  hafif  tahakkümlerini
           çekmeğe  mecbur  olur.  Ona  mukabil,  hapiste  çok  dostlardan  kardeşane
           taltifler,  teselliler  görür.  Hem  İslâmiyet  Şefkati  ve  İnsaniyet  Fıtratı,  bu
           vaziyette  ihtiyarlara  Merhamete  gelmesi,  hapis  zahmetini  Rahmete
           çeviriyor diye, hapse razı oldum.

               Bu  üçüncü  mahkemeye  geldiğim  sırada  zaafiyet  ve  ihtiyarlık  ve
           rahatsızlıktan ayakta durmağa sıkıldığımdan, mahkeme kapısının haricin-
           de  bir  iskemlede  oturdum.  Birden  bir  hâkim  geldi,  hiddet  etti,  "Neden
           ayakta beklemiyor?" ihanetkarâne dedi. Ben de ihtiyarlık cihetinden bu
           merhametsizliğe kızdım. Birden baktım, pek çok Müslümanlar, kemal-i
           şefkat ve Uhuvvetle merhametkârane bakıp
   544   545   546   547   548   549   550   551   552   553   554