Page 562 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 562

564                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          vermez; belki bir cihette kuvvet verir. Çünki, benim bir fâni dilime bedel,
          Risale-i  Nur'un  yüzbin  Nüshalarının  Bâkî  Dilleri  susmaz,  konuşur.  Ve
          hâlis  Talebeleri  binler  kuvvetli  lisanlarla,  O  Kudsî  ve  Küllî  Vazife-i
          Nuriyeyi şimdiye kadar olduğu gibi Kıyamete kadar devam ettirecekler.

              Yedincisi: Sabık mahkemelerde dâva ettiğim ve hüccetlerini göster-
          diğimiz gibi; bizim gizli düşmanlarımız ve hükümeti iğfal ve bir kısım
          erkânını evhamlandıran ve adliyeleri aleyhimize sevk eden resmî ve gayr-
          i resmî muarızlarımız; ya gayet fena bir surette aldanmış veya aldatılmış,
          veya  anarşilik  hesabına  gayet  gaddar  bir  ihtilâlcidir;  veya  İslâmiyet  ve
          Hakikat-ı Kur'ân'a karşı mürtedane mücadele eden bir dessas zındıktır ki;
          bize hücum etmek için, istibdad-ı mutlaka cumhuriyet namını vermekle;
          irtidad-ı  mutlakı  rejim  altına  almakla;  sefahet-i  mutlakaya  medeniyet
          namını takmakla; cebr-i keyfî-i küfrîye kanun namını vermekle; hem bizi
          perişan,  hem  hükümeti  iğfal,  hem  adliyeyi  bizimle  mânasız  meşgul
          eylediler. Onları, Kahhar-ı Zülcelâl'in Kahrına havale edip, kendimizi on-

          ların  şerrinden  muhafaza  için  لي  َ    ع   م    ا   وْل    ك  ِ   نو    للّا   ان    س   ب ْ    ح  Kal'asına  iltica
                                       ُ
                                                    ُ ٰ َ ْ َ
                                                              َ ُ َ
          ederiz.

              Sekizincisi:  Geçen  sene  ruslar,  çoklukla  Hacıları  Hacca  gönderip,
          onlarla  propaganda  yapıp,  "ruslar  başka  milletlerden  ziyade  Kur'an'a
          hürmetkâr"  diye,  Âlem-i  İslâmı,  din  noktasında  bu  vatandaki  dindar
          millet aleyhine çevirmeğe çalıştığı aynı zamanda Risale-i Nur'un büyük
          Mecmuaları; hem Mekke-i Mükerreme'de, hem Medine-i Münevvere'de,
          hem  Şam-ı  Şerif'de,  hem  Mısır'da,  hem  Haleb'de  Âlimlerin  takdirleri
          altında kısmen İntişariyle o komünist propagandasını kırdığı gibi Âlem-i
          İslâma  gösterdi  ki;  Türk  Milleti  ve  Kardeşleri,  eskisi  gibi  Dinine  ve
          Kur'ân'ına  sahibtir  ve  sair  Ehl-i  İslâm'ın  dindar  büyük  bir  Kardeşi  ve
          Kur'ân Hizmetinde Kahraman Kumandanıdır, diye o ehemmiyetli Kudsî
          Merkezlerde  o  Nur  Mecmuaları  bu  Hakikatı  gösterdiler.  Acaba,  Nur'un
          bu  kıymetdar  Hizmet-i  Milliyesi,  bu  tarz  işkencelerle  mukabele  görse
          zemini hiddete getirmez mi?

              Dokuzuncusu:  Denizli  müdafaatında  izahı  ve  isbatı  bulunan  bir
          mes'elenin kısaca bir hulâsasıdır.
   557   558   559   560   561   562   563   564   565   566   567