Page 565 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 565

AFYON   HAYATI                                                                                                               567


           ve  uhrevî  ve  mânevî  bir  mertebe  kazandırmak;  belki  bütün  kanaat  ve
           kuvvetimle, Ehl-i Îmana bir Hizmet-i Îmaniye yapmak için, değil yalnız
           dünya hayatımı ve fâni makamatımı; belki lüzum olsa Âhiret Hayatımı ve
           herkesin  aradığı  uhrevî  ve  bâkî  Mertebeleri  feda  etmeği,  hattâ  Cehen-
           nemden bazı biçare Ehl-i Îmanları kurtarmağa vesile olmak için, lüzum
           olsa  Cenneti  bırakıp  Cehenneme  girmeği  kabul  ettiğimi  hakikî  Kardeş-
           lerim bildikleri gibi, mahkemelerde dahi bir cihette isbat ettiğim halde,
           beni bu ittihamla -Nur ve Îman Hizmetime bir İhlâssızlık isnad etmekle
           ve  Nurların  kıymetlerini  tenzil  etmekle-  milleti  Onun  büyük  Hakikat-
           larından  mahrum  etmektir.  Acaba  bu  bedbahtlar..  dünyayı  ebedî  ve
           herkesi  kendileri  gibi,  "Dîni  ve  Îmanı  dünyaya  âlet  ediyor"  teveh-
           hümüyle, dünyadaki ehl-i dalâlete meydan okuyan; ve Hizmet-i Îmaniye
           yolunda hem dünyevî hem lüzum olsa Uhrevî Hayatlarını feda eden; ve
           mahkemelerde  dâva  ettiği  gibi,  bir  tek  Hakikat-ı  Îmaniyeyi,  dünya
           saltanatiyle değiştirmeyen; ve siyasetten ve siyasî mânasını işmam eden
           maddî ve mânevî mertebelerden İhlâs Sırrı ile bütün kuvvetiyle kaçan; ve
           yirmi  sene  emsalsiz  işkencelere  tahammül  edip  siyasete  Îmanî  meslek
           itibariyle  tenezzül  etmeyen;  ve  kendini,  nefsi  itibariyle  Talebelerinden
           çok aşağı bilen ve onlardan daima Himmet ve Dua bekleyen; ve kendi
           nefsini çok bîçare ve ehemmiyetsiz îtikad eden bir Adam hakkında, bazı
           hâlis Kardeşleri Risale-i Nur'dan aldıkları fevkalâde Kuvve-i Îmaniyeye
           mukabil,  onun  Tercümanı  olan  o  bîçâreye,  tercümanlık  münasebetiyle,
           Nurların bazı Faziletlerini hususî Mektublarında Ona isnad etmeleri; ve
           hiç bir siyaset hatırlarına gelmeyerek âdete binaen, İnsanlar, sevdiği âdi
           bir adama da; "Sultanımsın, Velîni'metimsin" demeleri nev'inden yüksek
           makam vermeleri ve haddinden bin derece ziyade hüsn-ü zan etmeleri; ve
           eskidenberi,  Üstad  ve  Talebeler  mabeyninde  carî  ve  itiraz  edilmeyen
           makbul bir âdet ile teşekkür mânasında pek fazla medh u sena etmeleri;
           ve eskiden beri, makbul Kitabların âhirlerinde mübalâğa ile medhiyeler
           ve  takrizler  yazılmasına  binaen,  hiç  bir  cihetle  suç  sayılabilir  mi?
           Kimsesiz, garib ve düşmanları pekçok ve Onun yardımcılarını kaçıracak
           çok  esbab  varken;  insafsız  çok  mu'terizlere  karşı,  sırf  yardımcılarının
           Kuvve-i  Mâneviyelerini  takviye  etmek  ve  kaçmaktan  kurtarmak  ve
           mübalâğalı  medhedenlerin  şevklerini  kırmamak  için,  onların  bir  kısım
           medihlerini Nurlara çevirip bütün
   560   561   562   563   564   565   566   567   568   569   570