Page 569 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 569

AFYON   HAYATI                                                                                                               571


           edilmez Müdafaanamem ve cerhedilmez İtiraznamemdirler. Medar-ı hay-
           rettir ki; Mısır, Şam, Halep, Medine-i Münevvere, Mekke-i Mükerreme
           Allâmeleri  ve  Diyanet  Riyasetinin  müdakkik  Hocaları  o  Nur  Mecmua-
           larını  tedkik  edip  hiç  tenkid  etmiyerek  takdir  ve  tahsin  ettikleri  halde
           iddianameyi  aleyhimize  toplayan  zekâvetli  (!)  zât,  Kur'ân'ı,  "Yüzkırk
           Suredir" diye acîb ve pek zâhir bir yanlışı ile ne derece sathî baktığı; ve
           Risale-i Nur bu ağır şerait içinde ve benim gurbet ve kimsesizliğim ve
           perişaniyetimde  ve  aleyhimde  dehşetli  hücumlarla  beraber,  yüzbinler
           Ehl-i  Hakikata  kendini  tasdik  ettirdiği  halde,  daha  Kur'ân'ın  kaç  Suresi
           var olduğunu bilmeyen o iddiacı zât: "Risale-i Nur, Kur'ân'ın Tefsirine ve
           Hadîslerin  Te'viline  çalışmasiyle  beraber,  bir  kısmında,  okuyanlara  bir
           şey  öğretme  bakımından  ilmî  bir  mahiyet  ve  kıymet  taşımadığı,
           görülmektedir." diye tenkidi, ne derece Kanundan, Hakikatten, Adaletten
           ve Haktan uzak olduğu anlaşılıyor.

               Hem size, şekvâ ediyorum ki: Kırk sahifeli ve yüzer yanlışı bulunan
           ve Kalblerimizi yaralayan iddianameyi -tamamiyle- bize iki saat dinlet-
           tirdiğiniz  halde,  Ayn-ı  Hakikat  birbuçuk  sahifeyi,  ona  karşı  israrımla
           beraber  iki  dakika  okumağa  müsaade  etmediğiniz  için,  ona  mukabil
           itiraznamemi tamamiyle okumamı Adalet namına sizden istiyorum.

               Sâlisen:  Herbir  hükümette  muhalifler  var.  Âsâyişe  ilişmemek  şar-
           tiyle kanunen onlara ilişilmez. Ben ve benim gibi dünyadan küsmüş ve
           yalnız  kabrine  çalışanlar;  elbette  binüçyüz  elli  senede  Ecdadımızın
           mesleğinde ve Kur'ânımızın Daire-i Terbiyesinde ve her zamanda üçyüz-
           elli milyon Mü’minlerin Takdis ettiği Düsturlarının müsaade ettiği tarzda
           Hayat-ı Bâkıyesine çalışmayı terkedip, gizli düşmanlarımızın icbariyle ve
           desiseleriyle, fâni ve kısacık hayat-ı dünyeviyesi için, sefihane bir mede-
           niyetin ahlâksızcasına, belki bir nevi bolşevizmde olduğu gibi vahşiyane
           kanunlara, düsturlara tarafdar olup onları meslek kabul etmekliğimiz hiç
           mümkün  müdür?  Ve  dünyada  hiçbir  kanun  ve  zerre  mikdar  insafı
           bulunan hiç bir İnsan, bunları onlara kabul ettirmeğe cebretmez. Yalnız o
           muhaliflere deriz: Bize ilişmeyiniz biz de ilişmemişiz."

               İşte  bu  Hakikata  binaendir  ki;  Ayasofya'yı  puthane  ve  Meşihat'ı
           kızların  lisesi  yapan  bir kumandanın keyfî, kanun namındaki emirlerine
   564   565   566   567   568   569   570   571   572   573   574