Page 572 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 572
574 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
SON SÖZÜM
Hey'et-i hâkimeye beyan ediyorum ki: Hem iddianameden, hem uzun
tecridlerimden anladım ki, bu mes'elede en ziyade şahsım nazara alını-
yor.. ve şahsımı çürütmek maslahat görülmüş. Güya şahsiyetimin idare-
ye, âsâyişe, vatana zararı var. Ve ben de Din perdesi altında dünyevî
maksatlar güdüyormuşum.. bir nevi siyaset peşinde koşuyormuşum. Buna
karşı, size bunu kat'iyetle beyan ediyorum: Bu evham yüzünden benim
şahsiyetimi çürütmek suretinde, Risale-i Nur'a ve bu vatana ve bu millete
fedâkar ve kıymetdar olan Şâkirdlerini incitmeyiniz. Yoksa, bu vatana ve
bu millete mânevî büyük bir zarar belki bir tehlikeye vesile olur.
Bunu da size kat'iyen beyan ediyorum: Şahsıma tahkir ve ihanet ve
çürütmek ve işkence, ceza gibi ne gelse, Risale-i Nur'a ve Şâkirdlerine
benim yüzümden zarar gelmemek şartıyle, şimdiki mesleğim itibariyle
kabule karar vermişim. Bunda da Âhiretim için bir Sevab var. Ve nefs-i
emmarenin şerrinden kurtulmama bir vesiledir diye, bir cihette ağlarken
memnun oluyorum. Eğer, bu bîçâre mâsumlar benimle beraber bu mes'e-
lede hapse girmese idiler, mahkemenizde pek şiddetli konuşacaktım. Siz
de gördünüz ki; iddianameyi yazan, bin dereden su toplamak gibi, yirmi -
otuz senelik hayatımda mahrem ve gayr-i mahrem bütün Kitab ve
Mektublarımdan cerbezesiyle ve kısmen yanlış mânâ vermesiyle, güya
umum onlar bu sene yazılmış, hiç mahkemeleri görmemiş, af kanunlarına
ve mürur-u zamana uğramamış gibi, onun ile benim şahsiyetimi çürüt-
mek istiyor. Ben kendim, şahsımın çürük olduğunu yüz def'a söylediğim
ve aleyhimde olanlar her vesile ile yine şahsımı çürüttükleri halde, ehl-i
siyaseti evhamlandıracak derecede teveccüh-ü âmmeye karşı faide
vermediğinin sebebi: Îmanın kuvvetlenmesi için, bu zamanda ve bu
zeminde gayet şiddetli bir ihtiyac-ı kat'î ile bazı şahıslar lâzımdır ki,
Hakikatı hiç bir şey'e âlet etmesin. Nefsine hiç bir hisse vermesin; tâ ki,
Îmâna dair Dersinden istifade edilsin; Kanaat-ı Kat'iye gelsin.
Evet; hiçbir zaman, bu zeminde, bu zaman kadar böyle bir ihtiyac-ı
şedid olmamış gibidir. Çünki, tehlike hariçten şiddetle gelmiş. Şahsımın
bu ihtiyaca karşı gelmediğini itiraf edip ilân ettiğim halde, yine şahsımın
meziyetinden değil, belki şiddet-i ihtiyaçtan ve zâhiren başkalar çok
görünmemesinden, şahsımı o ihtiyaca bir çâre