Page 574 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 574

576                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


               BÜTÜN VEKÂLETLERE, DİYANET DAİRESİNE, TEMYİZ
                    RİYASETİNE GÖNDERİLEN BİR İSTİDADIR

              Haşirdeki Mahkeme-i Kübraya bir Arzuhaldir ve Dergah-ı İlâhi-
          yeye bir Şekvadır. Ve bu zamanda mahkeme-i temyiz ve istikbaldeki
          Nesl-i Âti ve Dârülfünunların münevver muallim ve talebeleri dahi
          dinlesinler!

              İşte, bu yirmiüç senede yüzer işkenceli musibetlerden on tanesini âdil
          Hâkim-i Zülcelâl'in Dergâh-ı Adaletine müştekiyâne takdim ediyorum.

              Birincisi: Ben, kusurlarımla beraber, bu milletin Saadetine ve Îmanı-
          nın kurtulmasına hayatımı vakfettim. Ve milyonlarla Kahraman başların
          feda oldukları bir Hakikata (yâni Kur'ân Hakikatına) benim başım dahi
          feda olsun diye bütün kuvvetimle Risale-i Nur'la çalıştım. Bütün zâlima-
          ne tâziblere karşı Tevfik-i İlâhî ile dayandım; geri çekilmedim. Ezcümle:

              Bu Afyon hapsimde ve mahkememde, başıma gelen çok gaddarane
          muamelelerden  birisi,  üç  def'a  ve  her  def'asında  iki  saate  yakın  aleyhi-
          mizde garazkârane ve müfteriyane ittihamnamelerini, bana ve adaletten
          teselli  bekliyen  mâsum  Nur  Talebelerine  cebren  dinlettirdikleri  halde;
          çok  rica  ettim:  "Beş-on  dakika  bana  müsaade  ediniz  ki  hukukumuzu
          müdafaa edeyim." Bir-iki dakikadan fazla izin vermediler.

              ................................................

              Ben, yirmi ay tecrid-i mutlakta durdurulduğum halde, yalnız üç-dört
          saat bir iki arkadaşıma izin verildi. Müdafaatımın yazısında az bir parça
          yardımları oldu. Sonra, onlar da men'edildi; pek gaddarane muameleler
          içinde  cezalandırdılar.  Müddeinin  -bin  dereden  su  toplamak  nev'inden-
          yanlış  mâna  vermekle  ve  iftiralar  ve  yalan  isnadlarla,  garazkârane  ve
          onbeş sahifesinde seksenbir hatâsını isbat ettiğim aleyhimizdeki ithamna-
          melerini  dinlemeğe  bizi  mecbur  ettiler;  beni  konuşturmadılar.  Eğer
          konuştursalardı,  diyecektim:  "Hem  Dininizi  inkâr,  hem  Ecdadınızı
          dalâletle  tahkir  eden  ve  Peygamberinizi  (A.S.M.)  ve  Kur'ânınızın
          Kanunlarını  reddedip  kabul  etmiyen;  yahudî  ve  nasranî  ve  mecusîlere,
          hususan şimdi bolşevizm
   569   570   571   572   573   574   575   576   577   578   579