Page 577 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 577

AFYON   HAYATI                                                                                                               579


           karşı geri çekilmeyen ve Ankara reisleri o Hizmeti için Onu çağırdıkları
           halde  Ankara'ya  kaçmıyan  ve  esarette  rus'un  baş  kumandanının  îdam
           kararına ehemmiyet vermeyen ve Otuzbir Mart Hâdisesinde sekiz taburu
           bir  Nutukla  itaate  getiren  ve  Divan-ı  Harb-i  Örfîde,  mahkemedeki
           paşaların:  "Sen  de  mürtecisin,  Şeriat  istemişsin!"  diye  suallerine  karşı,
           îdama beş para kıymet vermeyip cevaben: "Eğer meşrutiyet bir fırkanın
           istibdadından ibaret ise, bütün cin ve ins şahid olsun ki ben mürteciyim!
           Ve Şeriatın birtek mes'elesine Ruhumu feda etmeğe hazırım" diyen ve o
           büyük  zâbitleri  hayretle  takdire  sevkedip,  îdamını  beklerken  beraetine
           karar  verdikleri  ve  tahliye  olup  dönerken,  onlara  teşekkür  etmiyerek
           "Zâlimler  için  yaşasın  Cehennem!"  diye  yolda  bağıran  ve  Ankara'da
           divan-ı  riyasette,  Mustafa  Kemal  hiddetle  Ona  dedi:  "Biz,  seni  buraya
           çağırdık ki, bize yüksek Fikirler beyan edesin. Sen geldin, Namaza dair
           şeyler,  yazdın  içimize  ihtilâf  verdin."  O'na  karşı,  "Îmandan  sonra  en
           yüksek  Namazdır.  Namaz  kılmayan  haindir!  Hainin  hükmü  merduttur."
           diye kırk elli meb'usun huzurunda söyleyen ve o dehşetli kumandan Ona
           bir nevî tarziye verip hiddetini geri aldıran ve altı vilâyet zâbıtasınca ve
           hükümetçe,  âsâyişin  ihlâline  dair  birtek  maddesi  kaydedilmeyen  ve
           yüzbinlerle  Nur  Şâkirdlerinin  hiçbir  vukuatı  görünmeyen;  yalnız  bir
           küçük Talebenin, haklı bir Müdafaada, küçük bir vukuatından başka hiç
           bir  Şâkirdinden  bir  cinayet  işitilmeyen  ve  hangi  hapse  girmiş  ise  o
           mahpusları ıslâh eden ve yüzbinler Risale-i Nur'dan, memlekette intişar
           etmekle beraber, menfaatdan başka hiç bir zararı olmadıklarını yirmiüç
           senelik hayatının ve üç hükümet ve mahkemelerin beraetler vermelerinin
           ve  Nur'un  Kıymetini  bilen  yüzbin  Şâkirdlerinin  kavlen  ve  fiilen
           tasdiklerinin şehadetiyle isbat eden ve münzevî mücerred, garib, ihtiyar,
           fakir ve kendini kabir kapısında gören ve bütün kuvvet ve kanaatiyle fâni
           şeyleri  bırakıp,  eski  kusuratına  bir  keffaret  ve  hayat-ı  bâkiyesine  bir
           medar arıyan ve dünyanın rütbelerine hiç ehemmiyet vermeyen ve şiddet-
           i  şefkatinden  mâsumlara,  ihtiyarlara  zarar  gelmemek  için  kendisine
           zulüm ve tâzib edenlere beddua etmiyen bir Adam hakkında, "Bu ihtiyar
           münzevî  âsâyişi  bozar,  emniyeti  ihlâl  eder  ve  maksadı  dünya
           entrikalarıdır. Ve muhabereleri dünya içindir, öyle ise suçludur" diyenler
           ve  O'nu  pek  ağır  şerait  altında  mahkûm  edenler,  elbette  yerden  göğe
           kadar   suçludur.   Mahkeme - i  Kübrâda   hesabını   verecekler !.
   572   573   574   575   576   577   578   579   580   581   582