Page 582 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 582

584                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


          medar-ı  itiraz  olmasından  sırf  Ehl-i  Îmânı  şüphelerden  kurtarmak  için
          yazıldığı  halde,  bir  zaman  sonra  Onun  hârika  Te'villerinin  bir  kısmı
          gözlere  göründüğü  için,  biz  Onu  mahrem  tuttuk;  tâ  yanlış  mâna  veril-
          mesin.  Sonra,  müteaddit  mahkemeler  Onu  tedkik  edip  teşhirine  sebep
          olmakla beraber, bize iade ettikleri halde, şimdi beni tekrar Onunla suçlu
          yapmak;  ne  kadar  adâletten,  haktan,  insaftan  uzak  olduğunu,  bizi,
          Kanaat-ı Vicdaniye ile mahkûm edenlerin Vicdanlarına.. ve Onları dahi

          Mahkeme-i Kübraya havale ederek,   لي ك َ    ْل   و  ا م  ِ      و   ن   ع    للّا ا    س   ب   ن  ْ    ح deriz.
                                            ُ
                                                         ُ ٰ َ ْ َ
                                                                  َ ُ َ

              Dokuzuncusu: Çok mühimdir, fakat, bizi mahkûm edenlerin Risale-
          i Nur'u mütalâalarının hatırı için, onları kızdırmamak fikriyle yazmadım.

              Onuncusu:  Kuvvetli  ve  ehemmiyetlidir.  Fakat,  yine  onları
          küstürmemek niyetiyle şimdilik yazmadım. (Hâşiye).







                 ------------------

              (Hâşiye): Resul-ü Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm; Mu'cize-i Kübra-yı Mi'raciyle, cin ve
          inse  ve  Melâikeye  Nübüvvetini  gösterdiği  ve  müşrikîne  ve  münafıklara  karşı,  Erkân-ı
          Îmaniyenin Kutbu olan Zât-ı Zülcelâli, Cenneti ve Cehennemi bizzat göziyle müşahede edip,
          Muhammedül-Emin ismiyle müsemma olan Zât-ı Mübarekiyle, Cenab-ı Hakkın Varlığını ve
          Haşri ve Mahkeme-i Kübrayı bütün cin ve inse haber verdiği gibi; Risale-i Nur da, "Haşirdeki
          Mahkeme-i  Kübraya  Bir  Arzuhal"  olan  bu  Risale  ile  bu  asrın  İmanî,  i'tikadî  olan  İstinad
          Noktaları  sarsıldığından,  şek  ve  şüpheye  düşen  Ehl-i  Îmana  ve  ehl-i  vukufa  ve  ehl-i
          hâkimlere,  Cenab-ı  Hakkın  Varlığını  ve  Adâletini,  Mahkeme-i  Kübrayı  ve  Haşri,  Âlem-i
          Gaybı,  Âlem-i  Şehadete getirip; kat'iyyen, asla şek  ve şüphe  olmıyacak derecede; dalâlete,
          küfr-ü  mutlaka  düşenlere  Cehennemi  ve  Ehl-i  İmana  da  Cenneti,  bu  dünyada  gözlere
          göstermiştir.  Bütün  nev-i beşere  Îman-ı Tahkikiyi  Hakkalyakin  isbat etmiştir. Cenab-ı Hak,
          Risale-i Nur Müellifi Üstadımızdan Ebediyen razı olsun. يم ِ    َا …

                                                                      Küçük Ali
   577   578   579   580   581   582   583   584   585   586   587