Page 584 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 584

586                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


              Sâniyen: Pek geniş ve şiddetli ve merhametsiz bu taarruz ve hücum,
          şimdilik yirmiden bire indi. Binler Haslar yerinde birkaç zât ve yüzbinler
          alâkadarlar bedeline mahdud bir kaç yeni Kardeşleri topladılar. Demek,
          İnâyet-i İlâhiyye ile pek hafif bir sûrete çevrilmiş.

              Sâlisen:  İnâyet-i  Rabbaniye  ile,  iki  sene  aleyhimizde  plân  çeviren
          sâbık vâli def'oldu. Ve aleyhimizde pek ziyade evhamlandırılan dahiliye
          vekilinin  hemşehriliği  ve  nesilce  cedleri  ziyade  dindarlık  cihetiyle,  bu
          dehşetli hücumu pek çok hafifleştirdiğine kuvvetli bir ihtimal var; onun
          için me'yus olmayınız ve telâş etmeyiniz.

              Râbian:  Pek  çok  tecrübeler  ve  hâdiselerle  kat'î  kanaat  verecek  bir
          tarzda Risale-i Nur'un ağlamasiyle, ya zemin titriyor veya hava ağlıyor.
          Gözümüzle çok gördüğümüz ve kısmen mahkemede dahi isbat ettiğimiz
          gibi, tahminimce, bu kış, emsalsiz bir tarzda yaz gibi bidâyette gülmesi,
          Risale-i Nur'un perde altında teksir makinesiyle gülmesine ve İntişarına
          Tevâfuku; her tarafta taharri ve müsadere endişesiyle tevakkufla ağlama-
          sına; birdenbire kış, dehşetli hiddeti ve ağlamasıyla tetâbuku, kuvvetli bir
          emâredir  ki,  Hakikat-ı  Kur'âniye'nin  bu  asırda  parlak  bir  Mu'cize-i
          Kübrasıdır. Zemin ve Kâinat Onun ile alâkadar.

                                                                    Said Nursî

                                            * * *

                                                 ِ
                                                    ِ
                                             ُ ْ َ َ ُ      س   ب   ح ا   ن   ه    همس اب
                                                  ْ
              Aziz Sıddık Kardeşlerim ,

              (Garib ve lâtif bir hâlimi beyan etmek lâzım geldi.)

              Bir zaman meşhur bir Allâmeyi harbin müteaddid cephesinde Cihada
          gidenler görmüşler. Ona demişler... O da demiş: "Bana Sevab kazandır-
          mak ve Derslerimden Ehl-i Îmana istifade ettirmek için, benim şeklimde
          bazı  Evliyalar,  benim  yerimde  işler  görmüşler."  Aynen  bunun  gibi;
          Denizli'de,  Camilerde  beni  gördükleri,  hattâ  resmen  ihbar  edilmiş..  ve
          müdür ve gardiyana aksetmiş. Bazıları telâş ederek, "kim Ona hapishane
          kapısını açıyor?" demişler. Hem burada dahi aynen öyle oluyor. Halbuki;
          benim  çok  kusurlu,  ehemmiyetsiz  şahsiyetim,  pek  cüz'î  bir  hârika
          isnadına bedel, Risale-i Nur'un Hârikalarını isbat edip gösteren "Sikke-i
          Gaybî  Mecmuası"  yüz  derece,  belki  bin  derece  ziyade  Nurlara  îtimad
          kazandırır ve makbuliyetine
   579   580   581   582   583   584   585   586   587   588   589