Page 588 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 588

590                                                                                      BEDİÜZZAMAN   SAİD   NURSİ


              Bununla beraber hiç endişe etmeyiniz; biz, İnayet-i İlâhiyye altında-
          yız ve bütün meşakkatlara karşı Kemal-i Sabırla belki Şükür ile mukabele
          etmeğe  azmetmişiz.  Bir  dirhem  zahmet,  bir  batman  Rahmet  ve  Sevabı
          netice verdiğinden Şükür etmeğe mükellefiz.

                                                                    Said Nursî
                                            * * *

                                         نا   ه  ُ ْ َ َ ُ  ِ    ْ  ِ   ب ا   س   م   ه     س   ب   ح

              Aziz, Sıddık Kardeşlerim,

              İki  ehemmiyetli  sebeb  ve  bir  kuvvetli  ihtara  binaen,  ben,  bütün
          Vazife-i Müdafaatı, buraya gelen ve gelecek Nur Erkânlarına bırakmağa
          Kalben mecbur oldum. Hususan (H, R, T, F, S)

              Birinci  Sebeb:  Ben;  hem  sorgu  dairesinde,  hem  çok  emarelerden
          kat'î bildim ki, bana karşı ellerinden geldiği kadar müşkilât yapmağa ve
          fikren onlara galebe etmemden kaçmağa çalışıyorlar ve resmen de onlara
          iş'ar  var.  Güya  ben  konuşsam,  mahkemeleri  ilzam  edecek  derecede  ve
          diplomatları  susturacak  bir  iktidar-ı  ilmî  ve  siyasî  göstereceğim  diye,
          benim  konuşmama  bahanelerle  mâni  oluyorlar.  Hattâ  sorguda  bir  suale
          karşı dedim: "Tahattur edemiyorum" O hâkim, taaccüb ve hayretle dedi:
          "Senin gibi fevkalâde acib zekâvet ve İlim sahibi nasıl unutur?" Onlar,
          Risale-i Nur'un hârika yüksekliklerini ve ilmî Tahkikatını benim fikrim-
          den zannedip dehşet almışlar beni konuşturmak istemiyorlar.

              Hem güya benim ile kim görüşse, birden Nur'un Fedakâr bir Talebesi
          olur. Onun için beni görüştürmüyorlar. Hattâ Diyanet Reisi dahi demiş:
          "Kim Onun ile görüşse, Ona kapılır; cazibesi kuvvetlidir." Demek şimdi,
          işimi  de  sizlere  bırakmağa  maslahatımız  iktiza  ediyor.  Ve  yanınızdaki
          yeni ve eski Müdafaatlarım, benim bedelime sizin meşveretinize iştirâk
          eder; o kâfidir.
                 ................................................
                                            * * *

                                                ِ
                                         نا   ه    حب ُ ْ    ه     س    مسا ِ   ب
                                          َ َ ُ
                                                  ْ
              Aziz, Sıddık Kardeşlerim,

              Bugün mânevî bir İhtarla, sizin hesabınıza bir telâş, bir hüzün bana gel-
          di. Çabuk çıkmak istiyen ve derd-i maişet için endişe eden Kardeşlerimizin,
          hakikaten beni müteellim ve mahzun ettiği aynı
   583   584   585   586   587   588   589   590   591   592   593