Page 587 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 587
AFYON HAYATI 589
memlekete, hem Âlem-i İslâma alâkadar ehemmiyetli Hakikatları var.
Her halde bunu yeni hurufla beş-on Nüsha çıkarmak lâzımdır, tâ Ankara
makamatına gönderilsin. Bizi, tahliye ve tecziye etseler de hiç ehemmi-
yeti yok. Şimdi vazifemiz, o müdafaatdaki Hakikatları hem hükûmete,
hem adliyelere, hem millete bildirmektir. Belki de Kader-i İlâhinin bizi
bu Dershaneye sevketmesinin bir hikmeti de budur. Mümkün olduğu
kadar çabuk makine ile çıksın. Bizi bu gün tahliye etseler, biz yine onu
bu makamata vermeğe mecburuz. Sizi aldatıp te'hir edilmesin. Artık
yeter! Aynı mes'ele için onbeş senede üç defa, bu eşedd-i zulüm ve
bahaneler ve emsalsiz işkencelere karşı son Müdâfaamız olsun. Mâdem,
kanunen kendimizi müdâfaa etmek için sâbık mahkemelerde makineyi
bize vermişler; burada o Hakkımızı bizden hiç bir kanunla men'edemez-
ler. Eğer resmen çare bulmadınız ise, hariçten bizim avukat, herşeyden
evvel bunun makine ile beş Nüshasını çıkarsın; hem sıhhatına çok dikkat
edilsin.
Said Nursî
* * *
هن اح بس ه ِ مسا ِ ب
َ ُ َ
ْ ُ
ْ
Aziz, Sıddık Kardeşlerim,
Bugün benim pencerelerimi mıhlamalarının sebebi, mahpuslarla
mürafaa ve selâmlaşmamaktır. Zâhirde başka bahane gösterdiler. Hiç
merak etmeyiniz... Bilâkis, benim ehemmiyetsiz şahsım ile meşgul olup
Nurlara ve Talebelerine çok sıkıntı vermediklerinden, benim cidden ve
Kalben, onların şahsımı ihanetler ve işkencelerle tâzib etmeleri, Nurların
ve sizlerin bedeline olduğu ve bir derece Nurlara ilişmemeleri cihetinde
memnunum.. ve Sabır içinde şükrederim; merak etmiyorum. Siz dahi hiç
müteessir olmayınız. Gizli düşmanlarımız, me'murların nazar-ı dikkatini
şahsıma çevirmesinden, Nurların ve Talebelerinin Selâmet ve Maslahat-
ları noktasında bir İnayet ve bir Hayır var diye kanaatım var. Bazı
Kardeşlerimiz hiddet edip dokunaklı konuşmasınlar. Hem ihtiyatla
hareket etsinler ve telâş etmesinler. Hem herkese bu mes'eleden bahis
açmasınlar. Çünki; safdil Kardeşlerimiz ve ihtiyata daha alışmayan yeni
Kardeşlerimizin sözlerinden mâna çıkaran casuslar bulunur; habbeyi
kubbe yapar, ihbar edebilir. Şimdi vaziyetimiz şaka kaldırmıyor.