Page 589 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 589

AFYON   HAYATI                                                                                                               591


           dakikada, bir mübarek hâtıra ile bir Hakikat ve bir Müjde Kalbe geldi ki;
           beş günden sonra çok mübarek ve çok sevablı İbadet Ayları olan Şuhûr-u
           Selâse  gelecek.  Herbir  Hasenenin  Sevabı  başka  vakitte  on  ise,  Receb-i
           Şerifte  yüzden  geçer;  Şaban-ı  Muazzamda  üçyüzden  ziyade;  ve  Rama-
           zan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma Gecelerinde binlere; Leyle-i Kadir-
           de  otuzbine  çıkar.  Bu  pekçok  Uhrevî  Faideleri  kazandıran  Ticaret-i
           Uhreviyenin bir Kudsî Pazarı ve Ehl-i Hakikat ve İbadet için mümtaz bir
           Meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü Ehl-i Îmana te'min eden Şuhûr-
           u  Selâseyi  böyle  bire  on  kâr  veren  Medrese-i  Yusufiyede  geçirmek,
           elbette  büyük  bir  kârdır.  Ne  kadar  zahmet  çekilse,  Ayn-ı  Rahmettir.
           İbadet  cihetinde  böyle  olduğu  gibi,  Nur  Hizmeti  dahi  nisbeten  kemiyet
           değilse  de  Keyfiyet  itibariyle  bire  beştir.  Çünki,  bu  misâfirhaneye
           mütemadiyen giren ve çıkanlar, Nur'un Derslerinin İntişarına bir vasıta-
           dır. Bazan bir adamın İhlâsı, yirmi adam kadar faide verir. Hem Nur'un
           Sırr-ı  İhlâsı  siyasetkârane  kahramanlık  damarını  taşıyan,  Nur'un  teselli-
           lerine  pekçok  muhtaç  bulunan  mahpus  bîçâreler  içinde  intişarı  için  bir
           parça zahmet ve sıkıntı olsa da ehemmiyeti yok. Ve derd-i maişet ciheti
           ise; zaten bu üç ay Âhiret pazarı olmasından herbiriniz çok Şâkirdlerin
           bedeline,  hattâ  bazınız  bin  adamın  yerinde  buraya  girdiğinden,  elbette
           sizin  haricî  işlerinize  yardımları  olur  diye  tamamiyle  ferahlandım.  Ve
           Bayrama kadar burada bulunmak, büyük bir Nimettir, bildim.

                                                                     Said Nursî
                                             * * *
                                                  ِ
                                                     ِ
                                         َ ُ  ا   ن   ه    حبس     همساب
                                           َ ْ ُ
                                                   ْ
               ................................................

               Bazı emarelerle bildim ki; gizli düşmanlarımız, Nurların Kıymetini
           düşürmek  fikriyle,  siyaset  mânasını  hatırlatan  Mehdilik  dâvasını  teveh-
           hüm ile, güya Nurlar buna bir âlettir diye, çok asılsız bahaneleri araştırı-
           yorlar. Belki benim şahsıma karşı bu işkenceler, bu evhamlarından ileri
           geliyor. Ben, o gizli zâlim düşmanlara ve onları aleyhimizde dinleyenlere
           derim: Hâşâ.. sümme hâşâ! Hiç bir vakit böyle haddimden tecavüz edip
           Îman  Hakikatlarını  şahsiyetime  bir  makam-ı  şan  u  şeref  kazandırmağa
           âlet etmediğime bu yetmişbeş, hususan otuz senelik hayatım ve yüzotuz
           Nur  Risaleleri  ve  benim  ile  tam  arkadaşlık  eden  binler  zâtlar  şehadet
           ederler.  Evet;  Nur  Şâkirdleri  biliyorlar  ve  mahkemelerde  hüccetlerini
           göstermişim
   584   585   586   587   588   589   590   591   592   593   594