Page 590 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 590
592 BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ
ki, şahsıma değil bir makam şan u şeref ve şöhret vermek ve Uhrevî ve
Mânevî bir Mertebe kazandırmak; belki bütün kanaat ve kuvvetimle Ehl-i
Îmana bir Hizmet-i Îmaniye yapmak için, değil yalnız dünya hayatımı ve
fâni makamatını, belki lüzum olsa Âhiret Hayatımı ve herkesin aradığı
Uhrevî, Bâkî Mertebelerini feda etmeği, hattâ Cehennemden bazı biçare-
leri kurtarmağa vesile olmak için, lüzum olsa Cenneti bırakıp Cehenneme
girmeği kabul ettiğimi hakikî Kardeşlerim bildiği gibi -mahkemelerde
dahi bir cihette isbat ettiğim halde- beni bu ittihamla Nur ve Îman
Hizmetime bir ihlâssızlık isnad etmekle ve Nurların kıymetini tenzil
etmektir. Acaba bu bedbahtlar, dünyayı Ebedî ve herkesi kendileri gibi,
"Dîni ve Îmanı dünyaya âlet ediyor." Tevehhümüyle, dünyadaki ehl-i
dalâlete meydan okuyan ve Hizmet-i Îmaniye yolunda hem dünyevî, hem
lüzum olsa Uhrevî Hayatlarını feda eden ve mahkemelerde dâva ettiği
gibi, bir tek Hakikat-ı Îmaniyeyi dünya saltanatiyle değiştirmeyen ve
siyasetten ve siyaseti işmam eden maddî ve mânevî mertebelerden İhlâs
Sırrı ile, bütün kuvvetiyle kaçan ve yirmi sene emsalsiz işkencelere
tahammül eden ve siyasete meslek itibariyle tenezzül etmeyen ve kendini
nefsi itibariyle Talebelerinden çok aşağı bilen ve onlardan daima Himmet
ve Dua bekleyen ve kendi nefsini çok bîçare ve ehemmiyetsiz îtikad eden
bir adam hakkında, bazı hâlis Kardeşleri, Risale-i Nur'dan aldıkları
fevkalâde Kuvve-i Îmaniyeyi, Onun Tercümanı olan o bîçâreye -
tercümanlık münasebetiyle- Nurların bazı Faziletlerini Ona isnad etmek
ve hiç bir siyaset hatırına gelmeyerek yüksek makamlar vermek ve
haddinden bin derece ziyade hüsn-ü zan etmek; eskidenberi, Üstad ve
Talebeler mabeyninde carî ve itiraz edilmeyen bir makbul âdet ile,
teşekkür mânasında pek fazla medh u sena etmek, hiçbir kanunla suç
olabilir mi? Gerçi mübalâğa itibariyle Hakikata bir cihetde muhalifdir;
fakat kimsesiz, garib ve düşmanları pekçok ve onun yardımcılarını kaçı-
racak çok esbab varken, insafsız çok mu'terizlere karşı, sırf yardımcı-
larının Kuvve-i Mâneviyelerini takviye etmek ve kaçmaktan kurtarmak
ve mübalâğalı medhedenlerin Şevklerini kırmamak için onların medih-
lerini Nura çevirip bütün bütün reddetmediği halde Onun bu kabir
kapısındaki Hizmet-i Îmaniyesini dünya cihetine çevirmeğe çalışan bazı
resmi me'murların ne derece kanundan, insaftan uzak düştükleri anlaşılır.
Said Nursî
* * *