Page 573 - Risale-i Nur - Tarihçe-i Hayat
P. 573

AFYON   HAYATI                                                                                                               575


           zannediyorlar. Halbuki ben de çoktan beri buna taaccüb ve hayretle bakı-
           yordum, ve hiç bir cihetle lâyık olmadığım halde, dehşetli kusurlarımla
           beraber, teveccüh-ü âmmenin hikmetini şimdi bildim. Hikmeti de şudur:

               Risale-i Nur'un Hakikatı ve Şâkirdlerinin Şahs-ı Mânevîsi, bu zaman
           ve zeminde o şiddetli ihtiyacın yüzünü kendine çevirmiş; benim şahsımın
           Hizmet  itibariyle  binden  bir  hissesi  ancak  bulunduğu  halde,  o  hârika
           Hakikatın  ve  o  Hâlis  Muhlis  Şahsiyetin  bir  Mümessili  zannedip,  o
           teveccühü  gösteriyorlar.  Gerçi  bu  teveccüh  hem  bana  zarar,  hem  ağır
           geliyor, hem de hakkım olmadığı halde Hakikat-ı Nuriyenin ve Şahsiyet-i
           Mâneviyesinin  hesabına  sükût  edip,  o  mânevî  zararlara  razı  olurdum;
           hattâ  İmam-ı  Ali  Radiyallahu  Anhu  ve  Gavs-ı  A'zam  (K.S.)  gibi  bazı
           Evliyanın İlham-ı İlâhi ile bu zamanımızda Kur'ân-ı Hakîm'in Mu'cize-i
           Mâneviyesinin  bir  âyinesi  olan  Risale-i  Nur'un  Hakikatına  ve  Hâlis
           Talebelerinin  Şahs-ı  Mânevîsine  İşaret-i  Gaybiye  ile  haber  verdikleri
           içinde,  benim  ehemmiyetsiz  şahsımı  o  Hakikata  Hizmetim  cihetiyle
           nazara  almışlar.  Ben  hatâ  etmişim  ki;  Onların  şahsıma  aid  bir  parçacık
           iltifatlarını,  bazı  yerde  te'vil  edip  Risale-i  Nur'a  çevirmemişim.  Bu
           hatamın sebebi de zâfiyetim ve yardımcılarımı ürkütecek esbabın çoğal-
           tılmaması  ve  sözlerime  îtimadı  kazanmak  için,  zâhiren,  şahsıma  bir
           kısmını  kabul  etmiştim.  Size  ihtar  ediyorum:  Fâni,  kabir  kapısındaki
           çürük şahsımı çürütmeğe ihtiyaç yok ve bu kadar ehemmiyet vermeğe de
           lüzum yok. Fakat, Risale-i Nur ile mübareze edemezsiniz.. ve etmeyiniz.
           O'nu  mağlûb  edemezsiniz.  Mübarezede,  millet  ve  vatana  büyük  zarar
           edersiniz; fakat Şâkirdlerini dağıtamazsınız. Çünki; Hakikat-ı Kur'âniye-
           nin muhafazası yolunda kırk-elli milyon Şehid veren bu vatandaki geçmiş
           Ecdatlarımızın ahfadlarına, bu zamanda Hakikat-ı Kur'âniyenin muhafa-
           zası ve Âlem-i İslâm'ın nazarında, eskisi gibi, dindarane Kahramanlıkları
           terk  ettirilmeyecek.  Zâhiren  çekilseler  de,  o  Hâlis  Şâkirdler,  Ruh  u
           Câniyle O Hakikata bağlıdırlar; ve O Hakikatın bir Âyinesi olan Risale-i
           Nur'u terkedip, o terkle vatan ve millet ve âsâyişe zarar vermiyeceklerdir.
           Son sözüm:


             مي  َ  ش   ا   ْل   ع     ظ  َ ْ    ا   ْل   ع   ر    ب   و     ر  َ َ ُّ    هو تْل  ِ    ي   ه     ت   و   َّك    َلع  وه  ِ   هل ٰ   ا   َّلا    ِ  ُ ٰ    ِ بِ   ا   للّ     ٓ َ لا   ا    سح     لق   ف اوَّل  ِ    ف   ا   ن     ت   و  َ ْ َ َ ْ
            ِ
                                                      َ
                                                                        َ ْ ُ
                                             َ ْ َ َ
                                                                   َ
                               ُ َ ُ
                                               َ ُ
                                                                 ْ َ
                                             * * *
   568   569   570   571   572   573   574   575   576   577   578