Page 240 - Evrimcilerin Yanılgıları
P. 240
238 EVR‹MC‹LER‹N YANILGILARI
‹flte bu nedenle ilk canl› moleküllerin (proteinler, RNA ve DNA) ve ilk
canl› hücrenin nas›l olufltu¤u sorusu, evrim teorisini henüz ilk aflamada ve
hiçbir tart›flmaya yer b›rakmayacak kesinlikte çökerten bir konudur. San Di-
ego Scripps Enstitüsü'nden jeokimyac› Jeffrey Bada'n›n "Bugün, 20. yüzy›l›
geride b›rak›rken, hala, 20. yüzy›la girdi¤imizde sahip oldu¤umuz en bü-
yük çözülmemifl problemle karfl› karfl›yay›z; hayat yeryüzünde nas›l bafl-
lad›" fleklindeki sözleri 2000 y›l›na bir kala, evrimcilerin hala bu büyük aç-
mazla karfl› karfl›ya oldu¤unun çaresiz ifadesidir. 86
Ancak Evrensel Kültür dergisinin evrim uzman› ‹rfan Unutmaz her ko-
nuda oldu¤u gibi, bu gerçe¤in BAV camias› taraf›ndan çok aç›k bir biçimde
dile getirildi¤inden habersizdir.
Madde ve Zaman›n Yaratma Gücü Oldu¤unu
Sanma Yan›lg›s›
‹rfan Unutmaz, bilimsel gerçekler hakk›ndaki tüm bilgisizli¤ine ra¤-
men, makalesi boyunca evrim teorisini son derece kesin bir üslupla savun-
maktad›r. Ancak kullan›lan üsluptan da anlafl›ld›¤› üzere, Unutmaz söz
konusu yaz›s›nda materyalist felsefeye olan dogmatik inanc›n› sergilemifltir.
Bu inanc›n›, kulland›¤› "Do¤a yasalar› varsa, o zaman yaratmaya gerek yok,
çünkü onlar herfleyi belirli bir zaman içinde hallediyorlar" cümlesi ile ifade
etmifltir.
Burada ifade edilen inanç, maddenin belirli bir zaman dilimi içinde
"yaratma" gücüne sahip oldu¤u inanc›d›r. Maddeden baflka bir varl›¤› ka-
bul etmeyen materyalist felsefe, iflte bu varsay›ma inan›r. Madde ve zama-
n›n biraraya geldiklerinde bir irade sahibiymiflcesine, hayat› yaratabilecek-
lerini, evreni, do¤ay› ve canl› bedenlerini flekillendirebileceklerini savunur.
Bu, asl›nda dikkat edilirse ilkel putperest toplumlardaki dini inançlara bü-
yük ölçüde benzerdir. Putperest inançlarda maddesel bir cisim (bir totem,
tahtadan yap›lm›fl bir put) "Yarat›c›" say›lmaktad›rlar.
Oysa bu ilkel anlay›fl, hem akla ve sa¤duyuya ayk›r›d›r, hem de modern
bilim taraf›ndan geçersiz k›l›nmaktad›r. Akla ayk›r›d›r, çünkü ak›l sahibi her
insan, ortada kompleks bir eser gördü¤ünde bunun maddenin rastlant›sal
etkileflimlerinin bir sonucu olmad›¤›n›, bir akl›n ürünü oldu¤unu anlar. Ör-