Page 245 - Evrimcilerin Yanılgıları
P. 245

EVRENSEL KÜLTÜR DERG‹S‹
                                 Ekim 1998 Say›s›ndaki Yan›lg›lar               243



             ta yaratm›flt›r. Bu nedenle Allah'›n evreni yaratmak için belli bir süre bekle-
             mesine de gerek yoktur. Sonuç olarak zamans›zl›kta yaratmay› bafllatmak
             için Kendisi aç›s›ndan 'tercih edip etmeyece¤i bir vakit'ten bahsetmek de son
             derece mant›ks›zd›r.
                 Tüm bunlara ra¤men, ‹rfan Unutmaz'›n, Rölativite ve Big Bang kuram-
             lar›n›n ortaya koydu¤u, "zaman›n göreceli¤i", "zaman›n bafllang›c› oldu¤u",
             aynen madde gibi zaman›n da "yoktan var oldu¤u" konular›ndaki koyu ce-
             haleti, evrenin var olmas›ndan önce de zaman›n geçti¤i gibi bir zanna kap›l-
             mas›na yol açm›flt›r. Bunun sonucunda da evreni ve zaman› yoktan var eden
             Allah'›n, zaman›n hangi noktas›nda buna karar verdi¤i gibi hezeyanlar›n› ‹s-
             lam'a elefltiri olarak yöneltme ak›ls›zl›¤›na düflmüfltür.


                 c. Allah'›n, Yaratt›¤› Zamana Tabi Olmad›¤›n› Kavrama Eksikli¤i
                 ‹rfan Unutmaz, buraya kadar izah etti¤imiz gibi, yarat›lanlar aras›nda
             yaln›zca insanlar›n de¤il, zaman kavram›n›n da oldu¤unu bilmifl ve kavra-
             yabilmifl olsayd›, "önce" ve "sonra" kavram›n›n ancak bu yarat›lanlar için ge-
             çerli oldu¤unu, Allah için bunlar› beklemek gibi bir durumun bulunmad›¤›-
             n› anlard›. Bununla da kalmaz "Kader" konusunun da zaman kavram›na her
             yönüyle aç›kl›k getiren modern bilimin do¤rulad›¤› bir gerçek oldu¤unu gö-
             rürdü.
                 Buraya kadar bir kaç›n› ele ald›¤›m›z ifadeleri, ‹rfan Unutmaz'›n kavra-
             ma güçlü¤ünü ve yarg› bozuklu¤unu sergilemesi aç›s›ndan yeterli örnek
             teflkil etmektedir. Bu nedenle yaz›s›n›n sonuna kadar devam eden benzeri
             çarp›k mant›k örgüsüne sahip, her biri bir di¤eriyle çeliflen ifadelerine -çok
             say›da olmalar› nedeniyle- burada tek tek yer ay›rmad›k.
                 Sonuç olarak ‹rfan Unutmaz'›n kendince ‹slam'› ç›kmaza soktu¤unu sa-
             n›p sevindi¤i konular, gerçekte kendisinin ve kendisiyle ayn› zihin yap›s›n-
             dakilerin ac›nacak durumlar›n› gösteren konulard›r. Yarat›l›fl ve ‹slam gerçe-
             ¤i karfl›s›nda a¤z›ndan düflürmedi¤i "paradoks" kavram› ise, buraya kadar
             aç›kça anlafl›lmaktad›r ki, gerçekte kendi yaz›s›n› ve yaz›s›nda kulland›¤›
             çarp›k mant›klar› tan›mlamaktad›r.
                 ‹rfan Unutmaz, e¤er bu yaz›s›n› 19. yüzy›l›n ortalar›nda yazm›fl olsay-
             d›; ateist, materyalist çevrelerin ilgi ve takdirleriyle karfl›laflabilirdi. Ancak
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250