Page 742 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 742

S›çramal› Evrim


                       Neo-Darwinist model bugün dünyada hala "evrim teorisi" dendi¤inde ilk anlafl›lan teoridir. Ancak son bir-
                  kaç on y›l içinde, farkl› bir model daha do¤mufltur: "Kesintiye u¤rat›lm›fl denge" (punctuated equilibrium) ya
                  da bir di¤er ad›yla "s›çramal› evrim" modeli.
                       Bu model 1970'lerin bafl›nda, Niles Eldredge ve Stephen Jay Gould adl› iki Amerikal› paleontolog tara-

                  f›ndan yüksek sesle savunulmaya baflland›. Bu iki evrimci bilim adam›, neo-Darwinist teorinin iddialar›n›n fo-
                  sil kay›tlar› taraf›ndan kesin biçimde yalanland›¤›n›n fark›ndayd›lar. Fosiller, canl›lar›n yeryüzünde kademe-
                  li evrimle ortaya ç›kmad›klar›n›, aniden ve eksiksiz biçimde belirdiklerini ispatl›yorlard›. Neo-Darwinistler

                  aranan fosillerin bir gün bulunaca¤› ümidiyle yafl›yorlard› -ki hala o ümitle yaflarlar- ama Eldredge ve Gould
                  bu ümidin yersiz oldu¤unun fark›ndayd›lar. Bu durum karfl›s›nda, evrim dogmas›ndan vazgeçemeyecekleri
                  için, yeni bir model ortaya att›lar: S›çramal› evrim, yani evrimin kademeli küçük de¤iflikliklerle de¤il, ani ve
                  büyük de¤iflikliklerle olufltu¤u iddias›.
                       Bu model asl›nda bir fantaziler modeliydi. Örne¤in Eldredge ve Gould'a öncülük eden Avrupal› paleon-

                  tolog O. H. Schindewolf, "s›çramal› evrim"e bir örnek verirken, tarihteki ilk kuflun, bir "grossmutasyon"la, ya-
                  ni genetik yap›da tesadüfen meydana gelen dev bir de¤ifliklikle, bir sürüngen yumurtas›ndan ç›kt›¤›n› iddia
                           14
                  etmiflti. Ayn› teoriye göre, baz› kara hayvanlar›, geçirdikleri ani ve kapsaml› bir de¤ifliklikle birdenbire dev
                  balinalara dönüflmüfl olabilirlerdi. Bilinen tüm genetik, biyofizik ve biyokimya kurallar›na ayk›r› olan bu id-
                  dialar, ancak kurba¤alar›n prenslere dönüfltü¤ünü anlatan çocuk masallar› kadar bilimseldi. Ama neo-Darwi-
                  nist iddian›n içine girdi¤i kriz karfl›s›nda s›k›nt›ya düflen baz› evrimci paleontologlar, bundan kaçmak için
                  neo-Darwinizm'den daha da saçma olan bu teoriye sar›ld›lar.
                       Bu modelin tek hedefi, baflta belirtti¤imiz gibi, neo-Darwinist modelin aç›klayamad›¤› fosil boflluklar›n›

                  aç›klamakt›r. Ancak flu kesin bir gerçektir ki, fosil boflluklar›n› "kufllar›n sürüngen yumurtalar›ndan aniden
                  ç›kt›klar›n›" öne sürerek ya da benzeri iddialarla aç›klamaya kalkmak tam anlam›yla ak›l d›fl›d›r. Çünkü bir
                  türün bir baflka türe evrimleflmesi için, genetik bilgisinde çok büyük oranda ve faydal› bir de¤ifliklik gerekir.

                  Oysa hiçbir mutasyon genetik bilgiyi gelifltirmez, ona yeni bir bilgi eklemez. Mutasyonlar sadece genetik bil-
                  ginin eksilmesine ve bozulmas›na yol açarlar. S›çramal› evrim savunucular›n›n hayal ettikleri "dev mutasyon-
                  lar" ise, genetik bilgide dev azalma ve bozukluklar olufltururlar.
                       Kald› ki, "s›çramal› evrim" modeli de, neo-Darwinist modeli ilk aflamada çökerten soru, yani "ilk canl›l›-
                  ¤›n nas›l olufltu¤u" sorusu karfl›s›nda yine ilk aflamada çöker. Tek bir protein bile tesadüfen oluflamad›ktan

                  sonra, bu proteinlerden trilyonlarcas› taraf›ndan oluflturulacak organizmalar›n "s›çramal›" m›, yoksa "kademe-
                  li" bir evrim mi geçirdikleri sorusunun bir anlam› yoktur.
                       Bugün evrim dünyas›nda halen geçerlili¤ini koruyan ve "evrim" dendi¤inde akla gelen model, neo-Dar-

                  winizm'dir. ‹lerleyen bölümlerde, önce neo-Darwinist modelin iki hayali mekanizmas›n› inceleyecek, sonra da
                  fosil kay›tlar›na bakaca¤›z. Daha sonra ise hem neo-Darwinist modeli hem de "s›çramal› evrim" gibi di¤er mo-
                  delleri geçersiz k›lan bir konuyu, ilk canl›l›¤›n nas›l olufltu¤u sorusunu ele alaca¤›z.
                       Bafltan belirtmekte yarar olabilir: Her aflamada karfl›laflaca¤›m›z gerçek, evrim senaryosunun gerçeklerle
                  hiçbir ilgisi olmayan bir masal ve büyük bir aldatmaca oldu¤udur. 140 y›ld›r dünyay› aldatmak için kullan›-

                  lan bu senaryonun savunulmas› ise, özellikle son bilimsel bulgular karfl›s›nda, imkans›zd›r.







                                                                                                        Bugün baflta ABD ve Avrupa ülke-
                                                                                                        leri olmak üzere dünyan›n pek çok
                                                                                                        ülkesinde onbinlerce bilim adam›
                                                                                                        evrim teorisini reddediyor, teori-
                                                                                                        nin geçersizli¤ini ortaya koyan
                                                                                                        çok say›da bilimsel kitap yay›nl›-
                                                                                                        yor. Solda, bunlardan bir kaç›.










                740 Yarat›l›fl Atlas›
   737   738   739   740   741   742   743   744   745   746   747