Page 815 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 815

Harun Yahya








                                                                                       DNA molekülü modeli ile görülen Watson ve Crick.



                                                                                          4 1000 'de bir, "küçük bir logaritma hesab›"

                                                                                     sonucunda, 10 'de bir anlam›na gelir. Bu
                                                                                                       620
                                                                                     say› 10'un yan›na 620 s›f›r eklenmesiyle elde
                                                                                     edilir. 10'un yan›nda 11 tane s›f›r 1 trilyonu

                                                                                     ifade ederken, 620 tane s›f›rl› bir rakam›n
                                                                                     gerçekten de kavranmas› mümkün de¤ildir.
                                                                                          Nükleotidlerin tesadüfen biraraya gele-
                                                                                     rek RNA ve DNA'y› oluflturmas›n›n imkan-
                                                                                     s›zl›¤›n›, evrimci Frans›z bilim adam› Paul

                                                                                     Auger de flöyle ifade etmektedir:
                                                                                     Rastgele kimyasal olaylar sayesinde nükleotid-
                 ler gibi karmafl›k moleküllerin ortaya ç›k›fl› konusunda bence iki aflamay› net bir biçimde birbirinden ay›rmam›z
                 gerekir; tek tek nükleotidlerin üretilmesi -ki bu belki mümkün olabilir- ve bunlar›n çok özel seriler halinde bir-
                 birine ba¤lanmas›. ‹flte bu ikincisi, olanaks›zd›r.   128

                 Uzun y›llar moleküler evrim teorisine inanan Francis Crick bile DNA'y› keflfettikten sonra, böylesine
             kompleks bir molekülün tesadüfen, kendi kendine, bir evrim süreci sonucunda oluflamayaca¤›n› itiraf et-
             mifl ve flöyle demifltir: "Bugünkü mevcut bilgilerin ›fl›¤›nda dürüst bir adam ancak flunu söyleyebilir: Bir an-
             lamda hayat mucizevi bir flekilde ortaya ç›km›flt›r."         129

                 Evrimci Prof. Dr. Ali Demirsoy da, DNA'n›n meydana gelmesi hakk›nda flu itiraf› yapmak zorunda ka-
             l›r: "Bir proteinin ve çekirdek asitinin (DNA-RNA) oluflma ihtimali tahminlerin çok ötesinde bir olas›l›kt›r.
             Hatta belirli bir protein zincirinin ortaya ç›kma ihtimali astronomik denecek kadar azd›r."            130

                 Bu noktada çok ilginç bir ikilem daha vard›r: DNA, yaln›z protein yap›s›ndaki birtak›m enzimlerin yar-
             d›m› ile efllenebilir. Ama bu enzimlerin sentezi de ancak DNA'daki bilgiler do¤rultusunda gerçekleflir. Bir-
             birine ba¤›ml› olduklar›ndan, efllemenin meydana gelebilmesi için ikisinin de ayn› anda var olmalar› gere-
             kir. Amerikal› mikrobiyolog Jacobson, bu konuda flöyle der:

                 ‹lk canl›n›n ortaya ç›kt›¤› zaman, üreme planlar›n›n, çevreden madde ve enerji sa¤laman›n, büyüme s›ras›n›n,
                 bilgileri büyümeye çevirecek mekanizmalar›n tamam›na ait emirlerin o anda ve birarada bulunmalar› gerek-
                 mektedir. Bunlar›n hepsinin kombinasyonu tesadüfen gerçekleflemez.            131
                 Yukar›daki ifadeler, James Watson ve Francis Crick taraf›ndan DNA'n›n yap›s›n›n ayd›nlat›lmas›ndan
             iki y›l sonra yaz›lm›flt›. Ancak bilimdeki tüm geliflmelere ra¤men, bu sorun evrimciler için çözümsüz olma-

             ya devam etmektedir.
                 Alman bilim adamlar› Junker ve Scherer de canl›l›k için gerekli moleküllerin hepsinin sentezinin ayr›
             ayr› koflullar gerektirdi¤ine dikkat çekerler. Bu ise, Junker ve Scherer'e göre, yaflam için gereken birçok fark-
             l› maddenin biraraya gelme ihtimalinin hiç olmad›¤›n› göstermektedir:

                 Kimyasal evrim için gerekli tüm moleküllerin elde edilece¤i bir deney bilinmiyor. Dolay›s›yla çeflitli molekülle-
                 rin de¤iflik yerlerde çok uygun koflullarda üretilip, hidroliz ve fotoliz gibi zararl› etmenlere karfl› korunup, yeni
                 bir reaksiyon bölgesine tafl›nmas› gerekmektedir. Burada tesadüften bahsedilemez, çünkü böyle bir olay›n ger-
                 çekleflme ihtimali yoktur.   132
                 K›sacas› evrim teorisi, moleküler düzeyde gerçekleflti¤i iddia edilen evrimsel oluflumlardan hiçbirisini

             ispatlayabilmifl de¤ildir. Bilimin ilerlemesi ise bu sorulara cevap üretmek bir yana, sorular› daha da komp-
             leks ve içinden ç›k›lamaz hale getirmektedir.
                 Ama evrimciler, tüm bu imkans›z senaryolara büyük birer bilimsel gerçek gibi inanmaktad›rlar. Çünkü
             yarat›l›fl› kabul etmemek için kendilerini flartland›rm›fllard›r ve bu durumda imkans›za inanmaktan baflka

             seçenekleri yoktur. Avustralyal› ünlü moleküler biyolog Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis (Ev-
             rim: Kriz ‹çinde Bir Teori) adl› kitab›nda bu durumu flöyle anlat›r:
                 Yüksek organizmalar›n genetik programlar›n›n yap›s›, milyarlarca bit (bilgisayar birimi) bilgiye ya da bin ciltlik





                                                                                                                          Adnan Oktar    813
   810   811   812   813   814   815   816   817   818   819   820