Page 812 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 812

Suda Protein Sentezlenmesi Mümkün De¤ildir


                       Önceki sayfalarda da belirtti¤imiz gibi, amino asitler protein oluflturmak üzere kimyasal olarak birleflir-
                  ken, aralar›nda "peptid ba¤›" denilen özel bir ba¤ kurarlar. Bu ba¤ kurulurken bir su molekülü a盤a ç›kar.
                       Bu durum, ilkel hayat›n denizlerde ortaya ç›kt›¤›n› öne süren evrimci aç›klamay› kesinlikle çürütmekte-
                  dir. Çünkü, kimyada "Le Chatêlier Prensibi" olarak bilinen kurala göre, a盤a su ç›karan bir reaksiyonun (kon-

                  dansasyon reaksiyonu) su içeren bir ortamda sonuçlanmas› mümkün de¤ildir. Sulu bir ortamda bu çeflit bir
                  reaksiyonun gerçekleflebilmesi, kimyasal reaksiyonlar içinde "oluflma ihtimali en düflük olan›" olarak nitelen-
                  dirilir.

                       Dolay›s›yla, evrimcilerin hayat›n bafllad›¤› ve amino asitlerin olufltu¤u yerler olarak belirttikleri okyanus-
                  lar, amino asitlerin, birleflerek proteinleri oluflturmas› için kesinlikle uygun olmayan ortamlard›r.             123
                       Öte yandan, evrimcilerin bu gerçek karfl›s›nda iddia de¤ifltirip, ilkel hayat›n karalarda olufltu¤unu öne
                  sürmeleri de imkans›zd›r. Çünkü ilkel atmosferde olufltuklar› varsay›lan amino asitleri ultraviyole ›fl›nlar›n-
                  dan koruyacak yegane ortam denizler ve okyanuslard›r. Amino asitler karada ultraviyole yüzünden parçala-

                  n›rlar. Le Chatêlier prensibi ise denizlerdeki oluflum iddias›n› çürütmektedir. Bu da evrim aç›s›ndan bir baflka
                  ç›kmazd›r.


                       Bir Baflka Sonuçsuz Çaba: Fox Deneyi

                       Üstte aç›klad›¤›m›z ç›kmazla yüz yüze kalan evrimci araflt›rmac›lar, tüm teorilerini çürüten bu "su soru-
                  nu" üzerine olmad›k senaryolar üretmeye bafllad›lar. Bu araflt›rmac›lar›n en tan›nm›fl› Sydney Fox, sorunu

                  çözmek için ilginç bir teori ortaya att›: Ona göre, ilk amino asitler, ilkel okyanusta olufltuktan hemen sonra bir
                  volkan›n yan›ndaki kayal›klara sürüklenmifl olmal›yd›lar. Sonra da amino asitleri içeren kar›fl›mdaki su, kaya-
                  l›klardaki yüksek ›s› nedeniyle buharlaflm›fl olmal›yd›. Böylece "kuruyan" amino asitler, proteinleri olufltur-
                  mak üzere birleflebilirlerdi.

                       Fakat bu "çetrefilli" ç›k›fl yolu da pek kimse taraf›ndan benimsenmedi. Çünkü amino asitler, Fox'un öne
                  sürdü¤ü türden bir ›s›ya karfl› dayan›kl›l›k gösteremezlerdi: Yap›lan araflt›rmalar amino asitlerin yüksek ›s›da
                  hemen tahrip olduklar›n› ortaya koyuyordu.
                       Ancak Fox y›lmad›. Laboratuvarda, "çok özel koflullarda", saflaflt›r›lm›fl amino asitleri kuru ortamda ›s›ta-

                  rak birlefltirdi. Amino asitler birlefltirilmifl ancak proteinler yine elde edilememiflti. Elde ettikleri, birbirine rast-
                  gele ba¤lanm›fl, basit ve düzensiz amino asit halkalar›yd› ve herhangi bir canl› proteinine benzemekten çok
                  uzakt›. Dahas› e¤er Fox amino asitleri ayn› ›s›da tutsayd›, ortaya ç›kan ifle yaramaz halkalar da parçalanacak-
                  t›. 124

                       Deneyi anlams›zlaflt›ran bir baflka nokta ise, Fox'un, daha önce Miller deneyinde elde edilmifl olan amino
                  asitleri de¤il, canl› organizmalarda kullan›lan saf amino asitleri kullanm›fl olmas›yd›. Oysa Miller'›n devam›
                  olma iddias›ndaki deney, Miller'›n vard›¤› sonuçtan yola ç›kmal›yd›. Ama ne Fox ne de baflka hiçbir araflt›r-
                  mac›, Miller'›n üretti¤i ifle yaramaz amino asitleri kullanmad›.         125

                       Fox'un söz konusu deneyi evrimci çevrelerde bile pek olumlu karfl›lanmad›. Zira Fox'un elde etti¤i anlam-
                  s›z amino asit zincirlerinin (proteinoidlerin) do¤al koflullarda oluflmayaca¤› çok aç›kt›. Dahas›, canl›lar›n ya-
                  p›tafllar› olan proteinler hala elde edilememiflti. Proteinlerin kökeni problemi bafllang›çta oldu¤u gibi hala çö-
                  zümlenememiflti. 1970'li y›llar›n popüler bilim dergisi Chemical Engineering News'da yay›nlanan bir makalede

                  Fox'un gerçeklefltirdi¤i deney hakk›nda flöyle deniyordu:
                       Sydney Fox ve di¤er araflt›rmac›lar, çok özel ›s›tma teknikleri kullanarak, dünyan›n ilk devirlerinde hiç var olma-
                       m›fl flartlarda amino asitleri "proteinoidler" ad› verilen bir flekilde, birbirine ba¤lamay› baflarm›fllard›r. Bununla be-
                       raber bunlar, canl›larda bulunan çok düzenli proteinlere hiç benzememektedir. Bunlar, hiçbir ifle yaramayan, dü-
                       zensiz lekelerden baflka bir fley de¤ildirler. ‹lk devrelerde bu moleküller e¤er gerçekten meydana gelmifllerse bile,
                       bunlar›n parçalanmamalar› mümkün de¤ildir.       126

                       Gerçekten de Fox'un elde etti¤i "proteinoidler", gerçek proteinlerden yap› ve ifllev olarak tamamen uzak-
                  t›. Proteinlerle aralar›nda, karmafl›k bir teknolojik cihazla, ifllenmemifl bir metal y›¤›n› aras›ndaki kadar fark
                  vard›.







                810 Yarat›l›fl Atlas›
   807   808   809   810   811   812   813   814   815   816   817