Page 808 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 808

Canl›l›¤›n nas›l olup da cans›z maddelerden oluflabildi¤i, uzunca bir süre evrimcilerin pek fazla yanaflmak
                  istemedikleri bir sorundu. Ancak devaml› olarak gözard› edilen bu problem, giderek kaç›lamayacak bir sorun
                  haline geldi ve 20. yüzy›l›n ikinci çeyre¤inde bafllayan bir dizi araflt›rmayla afl›lmaya çal›fl›ld›.
                       ‹lk cevaplanmas› gereken soru fluydu: ‹lkel dünyada ilk canl› hücre nas›l ortaya ç›km›fl olabilirdi? Daha

                  do¤rusu, evrimciler bu soru karfl›s›nda ne gibi bir aç›klama getirmeliydiler?
                       Sorular›n cevab› deneylerle bulunmaya çal›fl›ld›. Evrimci bilim adamlar› ve araflt›rmac›lar bu sorular› ce-
                  vaplamaya yönelik, fakat yine fazla ilgi uyand›rmayan baz› laboratuvar deneyleri yapt›lar. Hayat›n kökeni ko-
                  nusunda evrimcilerin en çok itibar ettikleri çal›flma ise 1953 y›l›nda Amerikal› araflt›rmac› Stanley Miller tara-

                  f›ndan yap›lan Miller Deneyi oldu. (Deney, Miller'in Chicago Üniversitesi'ndeki hocas› Harold Urey'in olay-
                  daki katk›s›ndan dolay› "Urey-Miller Deneyi" olarak da bilinir.)
                       Evrim sürecinin ilk aflamas› olarak öne sürülen "moleküler evrim" tezini sözde ispatlamak için kullan›lan
                  yegane "delil" iflte bu deneydir. Aradan neredeyse yar›m as›r geçmesine ve büyük teknolojik ilerlemeler kay-

                  dedilmesine ra¤men bu konuda hiçbir yeni giriflimde bulunulmam›flt›r. Bugün halen ders kitaplar›nda canl›-
                  lar›n ilk oluflumunun evrimsel aç›klamas› olarak Miller Deneyi okutulmaktad›r. Çünkü bu tür çabalar›n ken-
                  dilerini desteklemedi¤inin, aksine sürekli yalanlad›¤›n›n fark›nda olan evrimciler benzeri deneylere giriflmek-
                  ten özellikle kaç›nmaktad›rlar.


                       Baflar›s›z Bir Giriflim: Miller Deneyi


                       Stanley Miller'›n amac›, milyarlarca y›l önceki cans›z dünyada proteinlerin yap›tafllar› olan amino asitle-
                  rin "tesadüfen" oluflabileceklerini gösteren deneysel bir bulgu ortaya koymakt›.
                       Miller deneyinde, ilkel dünya atmosferinde bulundu¤unu varsayd›¤›-daha sonralar› ise bulunmad›¤› an-
                  lafl›lacak olan-amonyak, metan, hidrojen ve su buhar›ndan oluflan bir gaz kar›fl›m›n› kulland›. Bu gazlar, do-
                  ¤al flartlar alt›nda birbirleriyle reaksiyona giremeyeceklerinden d›flar›dan enerji takviyesi yapt›. ‹lkel atmosfer

                  ortam›nda y›ld›r›mlardan kaynaklanm›fl olabilece¤ini düflündü¤ü enerjiyi, yapay bir elektrik deflarj kayna¤›n-
                  dan sa¤lad›.
                       Miller bu gaz kar›fl›m›n› bir hafta boyunca 100° C ›s›da kaynatt›, bir yandan da kar›fl›ma elektrik ak›m› ver-

                  di. Haftan›n sonunda Miller, kavanozun dibinde bulunan kar›fl›mdaki kimyasallar› ölçtü ve proteinlerin yap›-
                  tafllar›n› oluflturan 20 çeflit amino asitten üçünün sentezlendi¤ini gözledi.
                       Deney, evrimciler aras›nda büyük de bir sevinç yaratt› ve çok büyük bir baflar› gibi lanse edildi. Hatta, çe-
                  flitli yay›nlar olay›n sarhofllu¤u içinde, "Miller hayat› yaratt›" fleklinde manfletler atacak kadar kendilerinden
                  geçtiler. Oysa Miller'›n sentezledi¤i birtak›m "cans›z" moleküllerdi.

                       Bu deneyden ald›klar› cesaretle evrimciler, hemen yeni senaryolar ürettiler. Amino asitlerden sonraki afla-
                  malar da hemen kurguland›. Çizilen senaryoya göre, amino asitler, daha sonra rastlant›lar sonucu uygun di-
                  zilimlerde birleflmifl ve proteinleri oluflturmufllard›. Tesadüf eseri meydana gelen bu proteinlerin baz›lar› da,

                  kendilerini, "bir flekilde" (!) oluflmufl hücre zar› benzeri yap›lar›n içine yerlefltirerek hücreyi meydana getirmifl-
                  lerdi. Hücreler de zamanla yanyana gelip birleflerek canl› organizmalar› oluflturmufllard›. Oysa, bu senaryo-
                  nun en büyük dayana¤› olan Miller deneyi, her yönden geçersizli¤i kan›tlanm›fl bir aldatmacadan baflka bir
                  fley de¤ildi.


                       Miller Deneyi'ni Geçersiz K›lan Gerçekler

                       Miller'›n, ilkel dünya koflullar›nda amino asitlerin kendi kendilerine oluflabileceklerini kan›tlamak ama-

                  c›yla yapt›¤› deney birçok yönden tutars›zl›k göstermektedir. Bunlar› flöyle s›ralayabiliriz:
                       1- Miller deneyinde, "so¤uk tuzak" (cold trap) isimli bir mekanizma kullanarak amino asitleri olufltuk-
                  lar› anda ortamdan izole etmiflti. Çünkü aksi takdirde, amino asitleri oluflturan ortam›n koflullar›, bu mole-
                  külleri oluflmalar›ndan hemen sonra imha edecekti.

                       Halbuki ilkel dünya koflullar›nda elbette bu çeflit bilinçli düzenekler yoktu. Ve mekanizma olmadan her-
                  hangi bir çeflit amino asit elde edilse bile, bu moleküller ayn› ortamda hemen parçalanacaklard›. Kimyager
                  Richard Bliss'in belirtti¤i gibi, "bu so¤uk tuzak olmasa, kimyasal ürünler elektrik kayna¤› taraf›ndan tahrip
                  edilmifl olacakt›".  116





                806 Yarat›l›fl Atlas›
   803   804   805   806   807   808   809   810   811   812   813