Page 847 - Yaratılış Atlası 1. Cilt

MMMMaaaatttteeeerrrryyyyaaaalllliiiizzzzmmmmiiiinnnn BBBBiiiilllliiiimmmmsssseeeellll ÇÇÇÇöööökkkküüüüflflflflüüüü

Harun Yahya

vrim teorisinin felsefi temelini oluflturan ma- Williams, bu gerçe¤i 1995 tarihli bir yaz›s›nda flöy-

E teryalizm, 19. yüzy›lda evrenin sonsuzdan le kabul eder:
beri var oldu¤u ve dolay›s›yla yarat›lmad›¤›, bütün Evrimci biyologlar, iki farkl› alan üzerinde çal›fl-
canl› dünyan›n maddenin kendi içindeki etkilerle makta olduklar›n› flimdiye kadar farkedemediler;
aç›klanabilece¤i gibi varsay›mlar ortaya atm›flt›. bu iki alan madde ve bilgidir... Genler, birer mad-

Ancak 20. yüzy›l biliminin bulgular› bu varsay›mla- desel obje olmaktan çok, birer bilgi paketçi¤idir...
r› tümüyle geçersiz k›ld›. Bu durum, bilginin ve maddenin, varoluflun iki
Evrenin sonsuzdan beri var oldu¤u düflüncesi, farkl› alan› oldu¤unu göstermektedir ve bu iki
evrenin bundan 15 milyar y›l kadar önce gerçekle- farkl› alan›n kökeni de ayr› ayr› araflt›r›lmal›d›r. 4

flen bir büyük patlama ile do¤du¤unu ortaya ko- Bu durum, genetik bilgiyi var eden madde-ötesi
yan Big Bang teorisi taraf›ndan y›k›ld›. Big Bang, bir Akl›n varl›¤›n›n ispat›d›r. Çünkü maddenin ken-
evrendeki tüm maddenin "yok" iken "var" hale gel- di içinde bilgi üretmesi mümkün de¤ildir. Alman
di¤ini, yani yarat›ld›¤›n› ispatlad›. Materyalizmin Federal Fizik ve Teknoloji Enstitüsü'nün yöneticisi

önde gelen savunucular›ndan ateist felsefeci Ant- Prof. Dr. Werner Gitt, bunu flöyle aç›klar:
hony Flew, bu konuda flu itirafta bulunur: Bütün deneyimler, bilginin ortaya ç›kmas› için,
‹tiraflarda bulunman›n insan ruhuna iyi geldi¤ini özgür iradesini, yarg›s›n› ve yarat›c›l›¤›n› kulla-
söylerler. Ben de bir itirafta bulunaca¤›m: Big nan bir akl›n var olmas› gerekti¤ini göstermekte-

Bang modeli, bir ateist aç›s›ndan oldukça s›k›nt› dir... Maddenin bilgi ortaya ç›karabilmesini sa¤la-
vericidir. Çünkü bilim, eskiden beridir dini kay- yacak hiçbir bilinen do¤a kanunu, fiziksel süreç
naklar taraf›ndan savunulan bir iddiay› ispat et- ya da maddesel olay yoktur.. 5
mifltir: Evrenin bir bafllang›c› oldu¤u iddias›n›. 1 Tüm bu bilimsel gerçekler, evreni ve canl›lar› ya-

Big Bang ayn› zamanda evrenin her aflamas›n›n ratan›n, sonsuz bir güç ve bilgi sahibi Allah oldu-
kontrollü bir yarat›l›flla flekillendirildi¤ini de gös- ¤unu göstermektedir. Materyalizm ise, yüzy›l›n ün-
termifltir. Çünkü Big Bang sonras›nda, kontrolsüz lü düflünürü Arthur Koestler'in ifadesiyle "bilimsel
bir patlama ile elde edilemeyecek bir düzenlilik bir felsefe oldu¤unu art›k daha fazla iddia ede-

ç›km›flt›r. Ünlü fizikçi Paul Davies, bu çok ilginç mez." 6
durum karfl›s›nda flöyle der:
Çok küçük say›sal de¤iflikliklere hassas olan ev-
renin flu andaki yap›s›n›n, çok dikkatli bir bilinç

taraf›ndan ortaya ç›kar›ld›¤›na karfl› ç›kmak çok
zordur... Do¤an›n en temel dengelerindeki hassas 1 Henry Margenau, Roy A. Vargesse, Cosmos, Bios,
say›sal dengeler, kozmik bir tasar›m›n varl›¤›n› Theos. La Salle IL: Open Court Publishing, 1992, s.
kabul etmek için oldukça güçlü bir delildir. 2 241.
2 Paul Davies. God and the New Physics, New York:
Ayn› gerçek karfl›s›nda Amerikal› Astronomi Pro-
Simon & Schuster, 1983, s. 189.
fesörü George Greenstein flöyle der:
3 George Greenstein, The Symbiotic Universe, New
Kan›tlar› inceledikçe, ›srarla önemli bir gerçekle York: William Morrow, 1988, s. 27.
karfl› karfl›ya geliriz. (Evrenin oluflumunda) bir 4 George C. Williams. The Third Culture: Beyond the

do¤a üstü ak›l-ya da Ak›l-devreye girmifl olmal›- Scientific Revolution, New York: Simon & Schuster,
d›r." 3 1995, ss. 42-43.
Materyalizmin "canl›lar›n maddenin kendi içinde- 5 Werner Gitt. In the Beginning Was Information.
ki etkilerle aç›klanabilece¤i varsay›m› da bilim kar- CLV, Bielefeld, Germany, ss. 107, 141.
6 Arthur Koestler, Janus: A Summing Up, New York:
fl›s›nda çökmüfltür. Özellikle tüm canl›lar› belirle-
Vintage Books, 1978, s. 250.
yen genetik bilginin kökeni, asla maddesel bir et-
kenle aç›klanamamaktad›r. Evrim teorisinin önde
gelen savunucular›ndan biri olan olan George C.

Adnan Oktar 845