Page 845 - Yaratılış Atlası 1. Cilt
P. 845

Darwinizm ve Mater yalizm


                                                                                                                                   Harun Yahya












                       arwin'in teorisinin bilim taraf›ndan yalanmas›na ra¤men hala ›srarla savunulmas›n›n tek ne-

                       deni, bu teori ile materyalizm aras›ndaki kopmaz iliflkidir. Darwin materyalist felsefeyi do¤a
             D bilimlerine uygulayan kiflidir ve baflta Marksistler olmak üzere bu felsefenin ba¤l›lar› her ne
            olursa olsun Darwinizm'i savunmaya devam etmektedirler.
             Evrim teorisinin ça¤›m›zdaki savunucular›n›n en ünlülerinden biri olan biyolog Douglas Futuyma,
            "Marx'›n insanl›k tarihini aç›klayan materyalist teorisi ile birlikte Darwin'in evrim teorisi materyalizm

            zemininde büyük bir aflamayd›" diye yazarken, evrim teorisinin gerçekte neden önemli oldu¤unu ka-
            bul eder.  1
             Yine çok ünlü bir evrimci olan paleontolog Stephen J. Gould, "Darwin do¤ay› yorumlarken çok tu-

            tarl› bir materyalist felsefeyi uygulad›" demektedir. Rus Komünist Devrimi'nin Lenin ile birlikte iki
                                                                            2
            büyük mimar›ndan biri olan Leon Troçki (Trotsky) ise "Darwin'in buluflu, tüm organik madde alan›n-
            da diyalekti¤in (diyalektik materyalizmin) en büyük zaferi oldu" yorumu yapm›flt›r. Oysa bilim Darwi-
                                                                                                                 3
            nizm'in, materyalizm için bir zafer de¤il, tam bir hezimet oldu¤unu göstermifltir.



            1 Douglas Futuyma, Evolutionary Biology, 2.b., Sunderland, MA: Sinauer, 1986, s. 3.
            2 Alan Woods, Ted Grant, "Marxism and Darwinism", Reason in Revolt: Marxism and Modern Science, London: 1993.
            3 Alan Woods, Ted Grant. "Marxism and Darwinism", London: 1993.

























                            Charles Darwin                            Karl Marx                            Leon Troçki




                 Kuflkusuz böyle bir ihtimali kabul etmek, ak›l ve sa¤duyunun en temel prensiplerini çi¤nemek anlam›-

             na gelir. ‹nsan, bir ka¤›t parças› üzerine yaz›l› tek bir harf gördü¤ünde bile, o harfin bilinçli birisi taraf›ndan
             yaz›ld›¤›na emindir. ‹nsanl›k tarihini anlatan bir kitap gördü¤ünde, bunun bir yazar taraf›ndan kaleme al›n-
             d›¤›ndan daha da emindir. Akli dengesi yerinde olan hiç kimse, bu dev kitab›n içindeki harflerin "tesadü-

             fen" yanyana geldi¤ini iddia etmeyecektir.
                 Ancak son derece ilginçtir, "evrimci bilim adam›" Prof. Dr. Ali Demirsoy, tam da bunu kabul etmekte-
             dir:
                 Bir Sitokrom-C'nin dizilimini oluflturmak için olas›l›k s›f›r denecek kadar azd›r. Yani canl›l›k e¤er belirli bir dizi-
                 limi gerektiriyorsa, bu tüm evrende bir defa oluflacak kadar az olas›l›¤a sahiptir, denebilir. Ya da oluflumunda
                 bizim tan›mlayamayaca¤›m›z do¤aüstü güçler görev yapm›flt›r. Bu sonuncusunu kabul etmek bilimsel amaca
                 uygun de¤ildir. O halde birinci varsay›m› irdelemek gerekir.     179

                 K›sacas› Demirsoy, "do¤aüstü güçleri kabul etmemek", yani Allah'›n yarat›fl›n› reddetmek için, imkan-
             s›z› tercih etmektedir. Bu yaklafl›m›n bilimle hiçbir ilgisinin olmad›¤› ise aç›kt›r. Nitekim Demirsoy, bir bafl-
             ka konudan, hücredeki mitokondrilerin kökeninden söz ederken, tesadüf aç›klamas›n› "bilimsel düflünceye

             oldukça ters gelmesine ra¤men" kabul etti¤ini aç›kça belirtir:






                                                                                                                          Adnan Oktar    843
   840   841   842   843   844   845   846   847   848   849   850