Page 74 - Tuğba Zengin
P. 74
ablam endişeli bir şekilde bizi bekliyordu. Benim kolumsa hala çok
ağrıyordu ve bütün gece uyuyamayacaktım.
Annem ve babam İstanbul’a dönüp başka bir hastaneye
gitmeye karar verdiler. Sabah erkenden İstanbul’a döndük.
Eşyalarımızı eve bıraktıktan sonra hemen hastaneye gittik. Ben
bir yandan korkuyor, bir yandan da kolumdaki ağrının son
bulmasını istiyordum. Bu hastane önce gittiğimiz iki hastaneden
çok daha büyüktü. Arabayı park edince binaya girmek için bile
epeyce yürümüştük.
Hastanede tekrar röntgen çekildi ve ortopedi doktoru
kolumdaki yarım alçıyı çıkarıp kolumu tam alçıya aldı.
Hastaneden çıktık ve eve doğru yol almaya başladık. Ben kolumun
hala çok ağrıdığını söylüyor, ağlıyordum. Annem de hala
ağrımasına şaşırdığını söylemişti. O sırada annemin telefonu çaldı.
Arayan hastaneden bir görevliydi. Hastaneye dönmemizi, bir işlem
daha yapmaları gerektiğini söylüyordu.
Yeniden hastaneye gittiğimizde başka bir doktorun
kolumun çekilen filmlerine baktığını ve kırılan kolumu düzeltmesi
gerektiğini öğrendik. Kolumdaki alçıyı yeniden çıkarttılar. Doktor,
bana yapacağı işlemin biraz canımı yakacağını ama sonrasında
ağrılarımın tamamen biteceğini söyledi. Kolumun ağrıyan yerini
sıkarak düzeltti. O kadar çok canım yandı ki ağlayarak bağırmaya
başladım. Nihayet işlem bitti ve kolum son kez alçıya alındı.
Gerçekten de bu sefer kolumdaki ağrı geçmişti. Sonunda
rahat bir nefes almıştım. Arabayla eve dönerken “İyi ki İstanbul’a
74