Page 28 - Ondan Sonra Ocak 2023
P. 28

mekân  daha  çok  yıllar   çer s nde  yolunu  bulan
       nehr n toprağı b ç mlend rd ğ  kanyon g b d r. Araz
       koșullarının   ç nde  yașayanı  șek llend rd ğ   g b ,
        ç nden  geçen   nsan   le  de  șek llenmekted r.  Mekân
        le  b r  fa l  olarak   nsanın  arasında  ç ft  yönlü
       etk leș m hem  nsanı hem mekânı d zayn eder.
            İnsanı çevreleyen f z ksel mekânın yanı sıra  nsanı
       saran  sosyo-ps koloj k  mekân  da  bulunur  ve  bu
       yönüyle   nsan,  özneler  arası   lmek   lmek  örülmüș
       sosyal z nc rdek  düğümdür. Her șey n mükemmel ve
       eks ks z  olduğu  b r  dünyanın  varlığı  hayaller m z
       hayl  meșgul eder ama tüm mekân tasavvurlarındak
       yașam  g b   bu  mekân  da  tek  b r  boyutlu  değ ld r,
       boyutları  kuran  zıtlıklarıyla  var  olur.  Bu  zıtlıklara

       eșl k eden  nsanın, kend   ç uzayının doğal b r sonucu
       olarak  da   nsan  sosyo-ps koloj k  mekânda  üzüntü,
       keder  ve  mutluluktan   zole  b ç mde    yașayamaz.
       Sosyo-ps koloj k mekân; k ș sel tutumlar ve duygusal
       prof ller m z   le  șek llen rken,  sosyal  normat v tey
       temellend ren  ve  toplumsal  bütünlüğü  koruyan
       kültürel  çek rdeğ n  akıșkan  ama  çok  kutuplu        boğușurken  yön  bulmak  zorundasınız,  öngörüde
       yapısından  doğar  ve  onu  dönüștürür.  Her   nsan,    bulunab leceğ n z  tek  sab te   se  kend    y   n yet n z.
       üzüntüsü, keder , hayaller ,  dealler  ve sev nçler yle  Çoğumuzun  tecrübe  ett ğ   üzere,   let ș m n z n  vaad
       kend n   bu  mekânda  kurar  ve  yașar,  aynı  zamanda   șe  yaramayab l r,  daha  öncek   deney mler n z  acı
       da mekânı dönüștürür.                                   çeken  b r  ruha  dokunmanıza   mkân  tanımayab l r
           Bu b r sürpr z değ l, acı çeken  nsan da en az mutlu  çünkü  duyguların  b r  atlası  ve  pusulası  yoktur.
        nsanlar  kadar  mekânda  var  olur,  ötek    nsanların  Duyguların  b r  pusulası  olmaması  g b   herhang   b r
       etrafında olur. Bununla beraber, acı çeken b r  nsan    acının ölçüm aparatı da yoktur ama bununla beraber
        le  aynı  mekânı,  mekânın  kasvet n   paylașmak  zor  h çb r acı da rastgele değ ld r. Acı, acıyı h sseden  ç n
       olab l r,  bu  zorluk  çoğunlukla  zekâ  gerekt ren  b r  en az dünyanın ger  kalanı kadar mekânda yașanır ve
       zorluk  olmasından  z yade  duygusal  b r  zorluktur.   zamana tab  d r.
       Eğer  acılara  saygılı  mütevazı  ruhlu,   y   m zaçlı  b r  Dolayısıyla acı da termod nam ğ n  k nc  yasasına tab
        nsansanız,  acısını  haf fletmek   sted ğ n z   nsana  g b d r çünkü acı çeken b r  nsan acısının üstes nden

       ted rg n adımlarla yaklașırsınız, s z   ht yatlı olmaya  gel rken  tıpkı  kızgın  b r  dem r n  etrafına  yaydığı  ısı
       teșv k  eden   çses n z   le  b rl kte  yardım  etmeye  g b  etk leș m göster r, kend s  soğurken etrafını saran
       çalıșırsınız çünkü b l rs n z k  acı çeken   nc tmeden  hava  ısınır.  Ortamın  koșullarının  opt mum  değerde
       yükünü  alab lmek  büyük   ncel k  ve  maharet          olması acısının üstes nden gelecek k ș   ç n hayat d r,
       gerekt r r;  sosyal  protokoller ,   let ș m  becer n z   ve  çünkü  y   nsanların varlığı, mekânda tecrübe ed len
       deney mler n z   yardımınıza  çağırırsınız.  D ğer      acının  y leșmes   ç n  lk adımdır. İy  m zaçlı  nsanlar,
       taraftan  s z   bekleyen  tek  zorluk  bu  değ ld r;  “acı”  acı  çeken  k ș n n  zorluklarına  karșılık  yalnızca
       soyuttur  ve  her   nsan  bazen  acısını  somutlaștırma  kend ler   olarak,  mevcut  mekânı  kend ler nce
       b ç m  olarak düșman arayıșına çıkab l r; fakat k m     yarattıklarında  acıyı   y leșt rme  gücüne  sah pt rler.
       b r   nsanın  yanında  olmak,  yükünü  haf fletmek      Çoğu  zaman  b r  acının  tedav s ,   y    nsanların
        sterken, (yanlıșlıkla!) o  nsanın hayalet  olmak  ster  arasında  olmaya   ht yaç  duyar  ve  acının  soğuması
       k ? Aslında,  bütünüyle karanlık sularda dalgalarla      ç n,   y    nsanların  olduğu  b r  zaman  ve  mekân
                                                               gerekl d r.
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33