Page 18 - Sarı Minimal Sanat ve Kültür Dergi Kapağı
P. 18

G Ö N Ü L   I N S A N I
                             .
             Mevlâna









               Mevlânâ,  30  Eylül  1207  tarihinde  Horasan’ın  Belh  şehrinde  doğmuştur.  Soyu  Hz.  Ebu
             Bekir’e  dayanır.  Adı  Muhammed,  lakabı  Celâleddîn’dir.  “Efendimiz”  anlamına  gelen
             “Mevlânâ”  ünvanı,  onu  yüceltmek  maksadıyla  söylenmiş,  hayatının  çoğunu  Anadolu’da
             geçirdiği  için  “Rûmî”  nisbesiyle  tanınmıştır.  Mevlânâ’nın  babası  Bahaeddin  Veled  çok
             önceden  Horasan’ın  Belh  şehrine  yerleşmiş  bulunan  bir  ulema  ailesine  mensuptu.  Hem
             tanınmış bir sufi hem de âlimlerin önde gelenlerindendi.
                                                         Mevlânâ  henüz  beş  yaşında  iken  ailesi  bazı
                                                       sebeplerden  dolayı  Horasan’dan  göç  etme  kararı
                                                       aldı  ve  Hicaz’a  doğru  yola  çıktılar.  Yol  üzerinde
                                                       bulunan Nişabur şehrine uğradıklarında kendilerini
                                                       ünlü  sufi  şair  Feridüddin  Attar  ziyaret  etmiş  ve  o
                                                       sırada     tasavvufi     mesnevisi      Esrarname’yi
                                                       Mevlânâ’ya hediye etmiştir. Bu görüşmede Attar’ın
                                                       Mevlânâ’nın babasına, “Bu senin oğlun çok zaman
                                                       geçmeyecek  ki  âlemde  yüreği  yanıkların  yüreğine
                                                       ateşler  salacaktır.”  dediği  nakledilir.  Bağdat’a
                                                       vardıklarında    kendilerini   meşhur     mutasavvıf
                                                       Şihabüddin  Sühreverdi  karşılamıştır.  Hicaz’dan
                                                       dönüşte ise Şam’a uğramışlar, oradan Anadolu’nun
                                                       Malatya, Sivas, Erzincan, Larende (Karaman) gibi
                                                       şehirlerinde  değişik  sürelerde  kaldıktan  sonra
                                                       Selçuklu  sultanı  Alâeddin  Keykubat’ın  davetiyle

                                                       Konya’ya gelip yerleştiler.
              Larende’de bulundukları sırada Mevlânâ, Semerkandlı âlim Şerefeddin Lala’nın kızı Gevher
             Hatun’la evlendi ve bu evlilikten oğulları Sultan Veled ile Alâeddin dünyaya geldi. Ancak
             Gevher Hatun genç yaşta vefat edince Mevlânâ bu defa Konyalı İzzeddin Ali’nin kızı Kira
             (Kerrâ, Gerâ) Hatun’la evlendi. Dul olan ve Şemseddin Yahya adında bir deçocuğu olan bu

             hanımdan Mevlânâ’nın Emir Muzafferüddin Âlim Çelebi ve Melike Hatun olmak üzere bir
             oğlu bir de kızı dünyaya geldi.
               Öte  yandan  Mevlânâ’nın  annesi  Mümine  Hatun,  Larende’de  iken  vefat  etmiş  ve  oraya
             defnedilmiştir. Babası ise Konya’ya yerleştikten iki sene sonra 1231 tarihinde vefat etti.
             Mevlânâ ilk dinî ve tasavvufi eğitimini babasından almıştı. Babası vefat ettiğinde yirmi dört
             yaşında bir genç olarak babasının yerine geçti ve halka dinî fetvalar vermeye başladı. Ancak
             tasavvuf  eğitimini  henüz  tamamlamamıştı.  Bir  yıl  sonra  babasının  müritlerinden  olan  ve
             Mevlânâ’nın çocukluğu sırasında terbiyesi ile meşgul olan Seyyid Burhaneddin Muhakkık-ı
             Tirmizi, Konya’ya geldi ve ona babasının hem dinî hem de tasavvufi ilimlerde kâmil bir şeyh
             olduğunu,  kendisinin  de  dinî  ilimlerinde  elde  ettiği  üstün  dereceyi  tasavvuf  ilimlerinde  de
             kazanması gerektiğini söyledi. Bu tavsiye üzerine Mevlânâ, Seyyid Burhaneddin’e mürit oldu
             ve dokuz yıl ondan tasavvuf eğitimi aldı.
                                                                                                            18
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23