Page 145 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 145
kendine ait kapı tokmakları. Sonra bunlar teker teker Bir de kapı şiirleri var ki onlar da kapı gibi.
kayboldu yerine kapı zilleri geldi. Bu zillerin de farklı
“Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse;/Her kapıda ağla-
farklı melodileri… Derken görüntülü, kameralı kapı-
lar… yıp o kapıda gülümse!” der Necip Fazıl. Nesnelerin şairi
Behçet Necatigil de “Kapı” şiirinde şöyle der:
Hayat ne kadar değişse de kapılar hep var oldu ve ola- “Çalınır
cak. Kim ne getirir
Vazgeçemediklerin
Bir de kapıların anlamları var. Somut, reel anlamların Anahtarları vardır.
dışında anlamlar bunlar.
Sezilir
Mesela “bir kapıyı kapatan Allah başka bir kapıyı açar” Kim ne zaman gelir
gibi atasözlerine yansıyan anlamlar. Ya da “çıktığın ka- Yatağında uyuyan bir kedi
pıyı sert kapama, geri dönmek zorunda kalabilirsin” Söyler içindeki türküyü
gibi sözlerimiz var. Ne kadar anlamlı değil mi? Hele
“kapının ardı gurbet” sözü başlı başına bir felsefe ba- İnsan bazan o kadar yalnızdır.”
rındırır. İnsanın bu dünyada misafir olduğu, nereye
giderse gitsin gurbette olduğu anlamını taşır. Mevlana
da Mesnevi’nin ilk beyitlerinde insanın cennetten ko- “Dar kapıyı tercih edin” der Hazreti İsa ve devam eder
vulup da dünyada bir gurbeti yaşadığını söylemez mi? “Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı ça-
Kapıyla ilgili o kadar çok atasözü ve deyim var ki say- lın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur,
makla bitmez. Birine kapı olmak, bir şeye kapı olmak kapı çalana açılır.” Kuran’da “Evlere kapılarından girin,
ne kadar kıymetlidir. Ölen bir dost için o şehirdeki Allah’tan korkun, umulur ki kurtuluşa eresiniz” denil-
kapımızdı demek, kapının ne büyük anlamlar barın- miştir ve başka bir yerde de “açılan gök kapıları”ndan
dırdığını gösterir. Mesela Fatiha Suresi için Kuran’ın söz edilmiştir.
kapısı derler. Daha nice kapılar vardır. Ölüm kapısı, Ümidimiz odur ki önümüzde daima esenliğe, berekete,
tevbe kapısı ve cennetin sekiz kapısı gibi manevi ve
güzelliğe ve aydınlığa açılan kapılar olsun. Hayatımıza
metafizik kapılar. Sonra Hacı Bektaş-ı Veli der ki Yu- kapı olan, aydınlık kapıları açıp karanlık kapıları kapatan
nus Emre’ye senin kapının kilidini Tapduk Emre’ye insanlar olsun. Biz de bu dünyadaki bir insan teki olarak
verdik.” Sonra elinde Hayber Kalesi’nin kapısı Hazreti insanlara iyilik kapılarını açan, iyiliğin anahtarı olalım.
Ali çıkar karşımıza, fethedilemeyen kalenin kapısını Duvar değil kapı, kilit değil anahtar olalım…
açtığıyla kalmamış, kale kapısını kendisine kalkan yap-
mıştır. Birden masallardaki kapılar da çıkıp gelir. Kırk
kapısı vardır sarayların, şehirlerin yedi kapısı. Derken
Somuncu Baba Hamid-i Veli, Bursa’daki meşhur hut-
besinin ardından caminin üç kapısından aynı anda çı-
kar ve sırrolur.
Kapının zıt anlamı nedir derseniz, duvardır, labirenttir.
Labirent, insanın çıkmazda olduğunun, çıkışsız kaldı-
ğının göstergesidir. Yunan mitolojisinde mimar Deda-
lus’un Minos kralına yaptığı meşhur bir labirent vardır.
Kral, insan vücutlu, boğa başlı bir yaratık olan Mino-
tor’u bu labirente hapseder. Sonra krala karşı suç işle-
yen Dedalus oğlu İkarus ile labirente hapsedilir. Oğluna
mumdan ve kuş tüyünden kanatlar yapan usta Dedalus
oğlunu labirentten kurtarır, yalnız oğlu onun öğüdüne
uymayınca güneşe yaklaştığında kanatlarındaki mum
erir ve İkarus düşerek ölür.
2022/2 143