Page 142 - Münip Dergisi 2.Sayı
P. 142
Gelecek kara tabloyu resmedip cami cemaatini göz-
yaşlarına boğan vaiz, sonunda ağlamakla bir yere
varılamayacağını ve sorunu tespit edip gidermeyi
önerir. Bu noktada sorun: Aydınlarla halkın arasının
açıklığı olarak görülür. Aydınların önerisi Avrupa-
lı gibi düşünmek ve din bağını kaldırmaktır. Buna
karşın halk, batının fikirlerini, eserlerini toptan red-
dediş içindedir.
Bütün bunlara yine çözüm olarak vaiz gezdiği gör-
düğü yerlerdeki gelişmiş ülkelerin kendi benlikle-
rinden, kendi düşünce yapılarından, inançlarından
güç aldıklarını ve bununla varlık sahibi olduklarını
belirtir. Nihayet ülkenin ve milletin kurtuluşu için
dua ile şiiri bitirir.
Akif, vaize yaptırdığı bu yolculuklarla fiziki du-
rumu göstermekle birlikte anlayış ve algıdaki bo-
zuklukları da gözler önüne sermiştir. Şiiri, fiziki
seyahat ve görülenler; genel olarak eleştirilen dini,
itikadi, felsefi problemler olarak iki kanalda gör-
mek mümkündür.
halkı da bilinçlendiriyordu. Kendisine yarışmaya
İstiklal Marşı’nı Yazdıran Zemin katılması yönünde yapılan baskılara, “Ödül” gerek-
çesiyle karşı çıkıyor, reddediyordu. Hasan Basri’yle
Akif, 1912’de Süleymaniye Kürsüsü’nde şiiri- aralarında geçen konuşma bu reddedişin temel se-
ni yayınladığında İstanbul’da gördüğü manzara beplerini göstermektedir;
böyledir. 1920 sonlarına gelindiğinde artık Birinci
Dünya Savaşı bitmiş ancak Osmanlı; savaşlardan, Bu marşın İstiklâl mücadelesinin içinde, Büyük Mil-
baskılardan, siyasi otorite kaybından, İstanbul’un let Meclisinin sakf-ı hamiyeti altında bulunan Meh-
işgal edilmiş olmasından ve ekonomik güçlükler- met Akif tarafından yazılmasını kendisine söylediği-
den dolayı hayli zor zamanlar geçirmektedir. İs- miz zaman; “Ben ne müsabakaya girerim ne de câize
tanbul’u işgal eden müttefikler açıklamalarında, alırım,” cevabını vermişti. Ben ricalarımı tekrar et-
işgalin geçici olduğunu ve padişahlığı ve halife- tikçe, o da aynı sözü söylüyor ve; “Bırak yazsınlar,
liği korumak için işgalleri gerçekleştirdiklerini Ben bu yaştan sonra yarışa mı çıkacağım, ayıp değil
9
bildirseler de asıl amaçları Padişah’ın otoritesini mi?” diyordu. Hasan Basri Çantay ve Hamdullah
bertaraf edip Anadolu’daki direnişleri bastırarak Suphi’nin gayretleriyle ödül hayır kurumlarına ba-
hem paylaşımı rahat yapmak hem de halkın inanç ğışlanmak koşuluyla yazmayı kabul etti.
ve kültürel değerlerini bozmak istemeleridir. Bu İstiklal Marşı’na baktığımızda Safahat’ta bulunan
sebeple Anadolu’da kurulan hükümetin Maarif pek çok şiirin, özellikle de Süleymaniye Kürsüsü’n-
Vekâleti halkın ve askerlerin moralini de arttır- de şiirinin konu ve arketiplerinin yoğun ve çarpıcı
mak ve bağımsızlığın sembolü olarak görülecek şekilde kullanıldığı görülebilir. Özellikle; Avrupa,
bir marş yazılması için yarışma düzenler. Akif, o medeniyet, bağımsızlık, iman, ümitsizlik gibi konu-
dönemde çıkardığı dergiler, camilerde verdiği va- lar çok çarpıcı dizelerle vurgulanmıştır.
azlar, yazdığı şiirlerle zaten herkesçe tanınan bir
şairdir. Vaazları matbu olarak çoğaltılıp askerlere Diğer şiirlerinde gördüğümüz “İmanı olanın ümit-
dağıtılıyor, çeşitli illerde düzenlediği toplantılarla sizliğe düşmemesi,” konusu İstiklal Marşı’nın ilk
9 Akifnâme, Hasan Basri Çantay, S:127, Erguvan Yayınevi, 2020
140 2022/2