Page 10 - ŞEHİT RECEP EŞİYOK ORTAOKULU
P. 10

O gün, her zamanki günler gibi başlamıştı. Kahvaltımızı hızlıca yapıp okula


        gittik. Dersler de her zamanki gibiydi. Sonra akşam eve döndük, sessiz soluksuz



        yemeğimizi yedik. Koltuğa oturduk ablam televizyonu açtığında haberler kan


        dondurucuydu: darbe girişimi. Abim ve babam resmen ışık hızıyla evden çıktı.



        Ablam bebek kardeşimi kucağına aldı bir yandan da yakınlarımızı arayıp iyiler mi


        diye soruyordu. Annem de Kur-an’ı Kerim’i eline aldı.  Olanları pek anlayamamış-



        tım ama kötü bir şeyler olduğunu sezebiliyordum.


           Sabah kalktığımda ne babamı ne de abimi görebildim. Belki salondadırlar diye



        salona indim. Salonda televizyon hala açık, elinde Kur-an’ı Kerim’le annem vardı


        ama ne babam ne de abim yoktu. Ablam kucağında bebek olan kardeşimle



        birlikteydi -gözlerinden uyku akıyordu- Belli ki babamlar gece gelmemişlerdi ve


        annem ile ablam bütün gece uyumamışlardı-.  Annem elimize ekmek tutuşturdu ve



        hastaneye gitmeye başladık (sabah bir telefon gelmiş, babamla abim


        hastanedeymiş). Hastaneye girdik yatak numaralarını öğrenip hemen o odaya



        koştuk.


          Abimin bacağından mermi girip çıkmıştı, annemle ablam ağlamaya



        başlamıştı bile. Annem gidip babamın yatağına oturdu ona sarıldı ama sonra bir


        eksiklik hissetti: babamın bacaklarını hissedemedi. Babamın bacakları kopmuştu.



        Annem şimdi hüngür hüngür ağlıyordu. Ablam dedi ki:”Anne ağlama, babamdan


        kötü durumda olanları da vardır. En azından hayatta…’’ O sırada babam araya girdi



        ve dedi ki:‘’Evet benden kötü durumda olanlar da var ama onlar ölenler


        değil, dün gece evinde rahat rahat oturanlar. Bu vatan kolay kazanılmadı kolay



        kaybedilmeyecek !’’ Bu sözleri hayatım boyunca unutmadım, unutmayacağım.


        Ertesi gün okulda ilk ders öğretmenimiz dünkü olayla ilgili konuştu, ders



        işlemedi. Teneffüste öğrendim ki yan komşumuz -en yakın arkadaşlarımdan


        biri- babasıyla dedesini dün kaybetmiş. Ona üzülmemesi gerektiğini şimdi



        babasının çok daha iyi bir yerde olduğunu söyledim. Çoğu arkadaşım babasını,


        abisini, dedesini kaybetmişti peki ya onların suçu neydi? Ülkelerini



        savunmuşlardı sadece, bu kötü bir şey miydi? Hem terörist kimdi ki?


          Bu soruların cevabını o zamanlar bilmiyordum, aslında babamın hastanede ne



        demek istediğini de pek anlamamıştım. Tabii ki o gün savaşta kaybedilen


        şehitlerimizin hiçbir suçu yoktu tam tersine çok iyi şeyler yapmamışlar mıydı:



        canlarını vatanları için feda etmişlerdi. O teröristler yok mu, onları hiç


        anlamıyorum. Hayatlarına normal olarak devam edemiyorlar. Amaçları zorbalık,



        terör estirmek (korku yaymak). Adalet onlara cezasını verecek ama asıl Allah’ın


        huzurunda hesap verecekler. Bu topraklarda vatan ve millet sevgisiyle yetişen



        evlatlar olduğu sürece aynı babamın dediği gibi


                      ‘BU VATAN KOLAY KAZANILMADI, KOLAY KAYBEDİLMEYECEK!’
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15