Page 50 - Başak Dergisi TEMMUZ 2021 4. Sayı
P. 50
o
o
o
o
MATEMATIGIN DEVRIMCI
U
KADINI SOPHIE GERMAIN
atematikle ilgilenen bilim insanlarının
yalnızca erkeklerden oluştuğu yanılgısına
Mdüşülebilir ancak biraz geri planda kalsalar
da çok ünlü çalışmalara sahip, tarihe damgasını
vuran ünlü kadın matematikçiler de vardır.
Tarih boyunca kadınların yaptıkları
çalışmalar görmezden gelinmiş ve çoğu zaman
engellenmiştir. Erkekler ile aynı haklara sahip
olmadıkları ve pek çok imkandan yoksun
bırakıldıkları için diledikleri gibi bilimsel çalışmalar
yapamamışlardır. Bilim dünyasında bir kadın olarak
var olmanın zorlukları ile başa çıkabilseler ve başarılı
sonuçlar elde etseler bile bu sefer de otoritelerce
kabul ve değer görmemişlerdir. Tüm bilim dallarında
yaşanan bu olumsuzluktan kadın matematikçiler de
etkilenmiştir. Matematiğin erkeklere özgü olduğu(!)
inanışı bu alanda çalışma yapmak isteyen pek
çok kadın için aşılması zor bir engel olmuştur. Bu
genel inanışın yarattığı olumsuz etkiler neticesinde
akademik çevrelerde üstün başarılar elde etmeleri
neredeyse olanaksız hale getirilmiştir. Yaptıkları
çalışmalar ile en az erkek matematikçiler kadar itibar görmeyi ve hatırlanmayı hak eden pek çok kadın
matematikçi vardır. Bu bilim insanlarından bazılarının çalışmaları günümüze kadar ulaşabilse de pek çoğunun
çalışmaları önyargılar sebebiyle incelenmeye bile değer görülmediği için tarihte adları geçmemektedir. Bu
alanda çalışan bir kadın olmanın ne derece zor olduğunun en bilinen örneklerinden biri olan, matematikte
mücadeleci kadının simgesi Sophie Germain’i tanıyalım.
Sophie 13 yaşında iken Fransız İhtilali sırasında Paris’teki ayaklanmaların yol açtığı tehlike nedeniyle
evine kapatıldığı dönemde babasının kütüphanesinde çok fazla zaman geçirir ve bir gün Arşimet’in ölüm
efsanesinin anlatıldığı bir kitapla karşılaşır. Efsaneye göre; Romalılar tarafından şehrini işgali sırasında
Arşimet, kumdaki geometrik bir figürün çalışmasına o kadar dalmıştı ki, bir Romalı askerin sorgulamasına
cevap verememiş ve sonuç olarak mızrakla öldürülmüştür. Bu hikaye Sophie’nin ilgisini uyandırmış ve “Biri,
bir askeri görmezden gelip ölecek kadar bir soruna dalmışsa konu ilginç olmalı!” diye düşünerek matematik
çalışmalarına başlamıştır.
Sophie, ilk olarak babasının kütüphanesindeki kitapları kullanarak kendi kendine matematik
öğrenmeye çalışır. Ebeveynleri, ilgisinin bir kadına (19. yüzyılda orta sınıfın ortak inancı) uygun olmadığını
düşündükleri için onu caydırmak için ellerinden geleni yapmışlar ancak onun tutkusunu görünce vazgeçip
öğrenmesine izin vermişlerdir. 1794’te, Sophie 18 yaşında iken, ülkeye matematikçiler ve bilim adamları
yetiştirmek için Paris’te Ecole Polytechnique kurulmuştur. Kadınların bu akademiye kaydolmalarına izin
verilmemiş ancak Sophie birkaç ders için ders notları alıp onlardan çalışabilme olanağına sahip olmuştur. Bu,
ona günün önde gelen matematikçilerinden pek çok şeyi öğrenme fırsatını vermiştir.
49