Page 62 - Başak dergisi 3. sayı_Neat

Denemeler AY

SİYAH Huriye Hilal Tuz

Tuba Tok Merhaba ben sizin dediğinize göre Ay. Bana neden böyle dediğinizi bilmiyorum ama ben
artık bu isme alıştım. Yüzeyim size acayip geliyormuş ama bana hiç acayip gelmiyor. Hatta
onlar oluşurken canım çok yanıyor. Her gün ondan fazla uzay taşı yani sizin deyişinizle me-
Ben karamsar, mutsuz bir rengim. Daha doğrusu insanlar öyle sanıyor… Aslında
ben çok mutlu, neşeli ve sevgi dolu bir rengim fakat insanlar beni acı günlerinde giyiyor teor, bana çarpıp duruyorlar. Uzay bilimi ile ilgilenen çoğu kurum benimle çok ilgileniyorlar.
ve mutsuz bir renk sanıyorlar. Karamsar bir renk olarak anılmayı ben istemedim. Bende Aslında niye böyle düşünüyorlar anlamıyorum. Adı üstünde bir uyduyum. Diğer arka-
daşlarımdan Deimos,Europa,Callisto,Io Ganymede, Ariel, Triton ve Nereid’ i değilde niye
diğer renkler gibi olmak, sevgiyi, neşeyi, mutluluğu temsil etmek isterdim ama hüznü,
acıyı, mutsuzluğu, kötülüğü temsil ediyorum. Benim en büyük hayalim diğer renkler gibi beni araştırıyorlar ? Arkadaşlarımı tanıyorsunuzdur zaten tanıyorsanız eksik olduğunu fark
olmak, iyiliği temsil etmek ve gökkuşağında yer almaktı. Çok düşündüm “Acaba gökku- etmişsinizdir. Diğer arkadaşlarım ben onlardan daha fazla ilgi duyduğum için bana küstü.
şağında olsaydım beni de diğer renkler gibi severler miydi, iyi bir renk olduğuma inanırlar Ben bu yüzden beni araştırmaktan vazgeçsinler diye her yıl birkaç defa bazı bölgelerin güneş
mıydı, iyiliği temsil etmeme izin verirler miydi?” Bir gün bunu denemeye yani gökkuşa- ışığını kesiyorum ama beni daha çok araştırıyorlar. Niye böyle yapıyorlar? Kendim ile ilgili
tek bir şeyden memnunum o da benim yüzeyime çıkmaya çalışmaları. İki kişi üstüme çıkma-
ğına gitmeye karar verdim ama bu kolay olmadı. Bunun için birçok hayvan arkadaşımdan
yardım aldım, renklerden yardım alamadım çünkü onlar beni hep dışlıyorlardı, benimle yı başardı ama hala başka hiç kimse çıkamadı. En önemli konuysa benim karanlık yüzüm.
konuşmuyorlardı bile. Sadece beyaz beni arkadaşı olarak görüyordu. Ona çok özenirdim Herkes kesin benim karanlık yüzümü merak ediyordur. Benim arka yüzümün hikâyesini du-
çünkü o iyiliği temsil ederdi. İyiliği temsil eden bir rengin birçok işi vardır. Eminim bana yunca onu araştırmaktan vazgeçeceksiniz. Ben o yüzüme her üzüntümü, öfkemi veya hatır-
yardım etmeyi çok isterdi fakat hiç vakti yoktu. “İyiliği temsil etmek çok zor kendine hiç lamak istemediğimi atıp saklıyorum. Ayda bir güneşten ışık almadığım zamanlar ağlıyorum.
Sizde beni evrede sanıyorsunuz. Karanlık yüzüm aydınlıkken ben ağlıyorum ama niye ağlı-
vakit ayıramıyorsun.” derdi ama ben buna bile, yeter ki iyiliği temsil edeyim. Hayvan arka-
daşlarımla beraber yola koyulduk, plan yaptık. Öncelikle Dünya’nın tam ortasına gitmem yorum. Dünyanın her gün yok olmasını gördükçe ağlayasım geliyor. Sizin beni görmediğiniz
gerekiyordu. Bunun için birkaç durak belirledik çünkü bir hayvanın gücü bu kadar yol zaman ayda bir oluyor. O zamanlarda ağlıyorum işte. Dünyada yaşayanlar onun değerini bil-
gitmek için yetersizdi. Beni ilk durağa kadar bir at götürdü, ikinci durağa köpek, üçüncü miyor. Her gün dünya ile konuşurken öksürük krizine giriyor. Uzun süre öksürüyor. Dünyada
durak kedi derken toplam 159 durak gezdik. Sonunda Dünya’nın ortasına ulaştık. Gökku- yaşayan insanlar her gün yaklaşık yetmiş bin çöp atıyorlarmış. Ne kadarda kötü bazen şanslı
olduğumu düşünüyorum. Dünyanın her gün anlattığına göre, insanlar onun güzelliklerine
şağının çıkmasını bekledik, bekledik, bekledik… Üç gün sonra gökkuşağı çıktı, beni oraya
güvercinler götürecekti. Her şeyi hesaplamıştık, havaya birçok yuva kurduk. İlk güvercin zarar veriyormuş. Hatta bunun sonucunda küresel ısınma diye bir doğa olayı gerçekleşmiş.
beni ilk yuvaya götürdü o yuvadaki güvercin üstteki yuvaya derken sonunda gökkuşağına Bütün bunlar olurken insanlar kendilerinde hiç suç aramıyorlar, ne kadar kötü.
vardık. Ben gökkuşağının 8. rengi olmayı, kendimle gurur duymayı planlamıştım fakat Buradan beni duyanlar varsa lütfen artık kendinizde suç arayın ve harekete geçin.
olaylar hiçte böyle ilerlemedi. Gökkuşağına vardığımda en son çemberine çıktım ve bir-
den gökkuşağı simsiyah oldu, sadece gökkuşağı değil bütün gökyüzü simsiyah oldu. Ben
böyle planlamamıştım gökkuşağındaki diğer renklerle beraber olacaktım, tek başıma değil.
Aslında hayalimi gerçekleştirmiş, gökkuşağına çıkmıştım fakat ben sırf kendi hayallerim
uğruna insanlara, hayvanlara, bitkilere, renklere…. Kısaca Dünya’da yaşayan herkese bunu
yapamazdım çünkü ben iyi bir renktim, herkes beni kötü sansa da ben iyi bir renktim ve bu
bana yeterdi.

61