Page 9 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 9

Bilim ve Sanata İlham Röportajları  Prof. Dr. Bedri SARICA ile Bilim, Akademik Kariyer ve Bilimsel Çalışmalar Üzerine

                Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım. Dört yıl sonra mezun

 Prof. Dr. Bedri SARICA ile Bilim, Akademik   olunca öğretmenlik serüveni başladı.
 Kariyer ve Bilimsel Çalışmalar Üzerine     İlk görev yerim 1988 yılında yurdumuzun en kuzey-doğusunda yer alan Artvin ili

                Ardanuç ilçesidir. 1990 yılında mezun olduğum üniversitede yüksek lisansa başladım. 1993
 Biyografi      yılında tezimi verdim.  Aynı yıl hem araştırma görevlisi hem de doktora öğrencisi oldum.
                1996 yılında tezimi verdim. Yüksek lisans tezleri akademide yol yordam öğrenme ve niyet,
 Prof. Dr. Bedri Sarıca, Muğla’nın Milas ilçesinde dün-  doktora tezleri yeterlilik ve ehliyet sayılır. 2011 yılında doçent, 2017 yılında profesör oldum.
 ya gözlerini açmış; üniversiteye kadarki eğitim hayatına   2011 yılına kadar Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi bünyesinde öğretim üyeli-
 burada devam etmiştir. Lisan, yüksek lisans ve doktora   ği yaptım. Bu fakültedeyken çeşitli anabilim dalları ve bölüm başkanlıkları görevlerini de ifa
 eğitimlerini Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Türk Dili ve   ettim. 2011 yılından sonra Pamukkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesinde çalışmaya başladım.
 Edebiyatı bölümünde tamamlamıştır. Halen Pamukkale   Hâlen bu fakültenin Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü öğretim üyesiyim.
 üniversitesinde  Türkçe  Eğitimi  Anabilim  Dalında  öğ-
 retim üyesi olarak çalışmaktadır. Prof. Dr. Bedri Sarı-     Yayınlanmış üç kitabım yanında Türk dili alanında hazırladığım makalelerim ve sun-
 ca, Başvuru kitapları, edebiyat ve eğitim kategorilerin-  duğum bildirilerim var. Daha önemlisi 33 yıla sığdırdığım binlerce öğrencim var.
 de eserler yazmıştır. Başlıca kitapları alfabetik sırayla;
 Türkçe Cümle Bilgisi, Çağatayca- Farsça Manzum Bir   Dr. Ramazan ERYILMAZ:
 Lügat Nisab-ı Türki olarak sayılabilir.
                       Bizim öğrencilerimiz zihinsel, müzikal ya da görsel alanlardaki yetenekleri ile bu
 Dr. Ramazan ERYILMAZ:   kurumun öğrencisi olmakta ve yeteneklerini geliştirmektedirler. BİLSEM’lerde genel yete-
                nek kategorisinde değerlendirilen ve zihinsel yetenekleri ile ön plana çıkan öğrencilerimiz
    Öncelikle Ülker Yörüküoğlu Bilim ve Sanat Merkezi bünyesinde yayın hayatına de-  gözlemlerimize göre keşfetmekten, araştırmaktan, öğrenmekten ve bunları paylaşmaktan haz
 vam eden dergimiz Başak’ın 3. sayısına bu söyleşi vesilesiyle katkı sunduğunuz için şahsım   almaktadırlar. Bu durumu bir yaşam tarzı olarak görmek ya da uzun yol metaforu ile tarif
 ve kurumumuz adına size teşekkür ediyorum.  etmek kabildir. Peki, başarılı bir akademisyen olarak yolun başındakilere ne gibi önerilerde
                bulunmak istersiniz?
 Prof. Dr. Bedri SARICA:

 Ben teşekkür ederim.  Prof. Dr. Bedri SARICA:

 Dr. Ramazan ERYILMAZ:      Akademik hayatta kişiyi en çok etkileyen basamak doktoradır. Ülkemizde bu basa-
    Sayın hocam, öğrenciniz olarak Türk Dili, Türk Edebiyatı ve Türkçe eğitimi alanın-  mak çevresinde çokça yayın yapılır. Derse girilir. Kitap, makale, bildiri bu hayatın en güzel
 daki değerli katkılarınızı yakinen bilsem de evvel emirde sizi sizden dinlemek bana daha   verimleridir. Bildiklerinizi yeni nesille paylaşmak bilginin aktarılması için şarttır. Bizden
 doğru geliyor.  sonrakiler bizim bildiklerimizi bilip yeni bilgi ve bulgularla geleceği kurmak zorundadır.
                Akademik hayat için bilginin tekrarı değil geliştirilmesi ve daha doğrusunun bulunması esas-
 Prof. Dr. Bedri SARICA:   tır. Sosyal bilimlerde doğrudan çok, en doğrusunu, en makulü yakalamak, burada üretilen
    Ben 1967 yılında Muğla’nın Milas ilçesine bağlı, şimdi mahalle olan, Karacahisar   bilgiyi paylaşmak var. Fen bilimlerinde de öyledir. Bir zamanlar atom parçalanamaz iken
 köyünde dünyaya geldim. Babam ve annem çiftçi idi. Üretim az, para yok. Köylü mille-  sonraları parçalandı. Bilgi gelişti, değişti. Bir edebiyatçımızın söyleyişini çok önemserim:
 tin efendisi söylemine karşılık gerçekte itibar kazanamamıştı.  Bir harman zamanı, sıcağın   “Değişerek gelişmek, gelişerek değişmek” Değişim kaçınılmaz. Ama bunu olumlu bir çerçe-
 çalışanı perişan ettiği bir zaman babam rençperliğin (Çiftçiliğin) evlatları için bir gelecek   vede sürdürmek gerekir.
 sunmayacağını düşünmüş. Gerçekten zor bir karar vererek köyden Milas’a göçmeye karar
 vermiş. Annem şehre göçmemizi istemese de bizim eğitimimize belki babamdan daha çok      Okullarımız yalnız imkânı olanları değil, imkân arayanları da sürece dâhil etmeli.
 emek verdi. Yokluğun ve mecburiyetlerin insanı daha çok şekillendirdiğini düşünürüm. Oku-  Çok zeki çocuklarımız var. Ülke sevgisi ile büyümüş çocukların bilgilerini ülke menfaatine
 maktan başka yolu olmayan bir nesildik. Öğretmen olmak, doktor olmak, subay olmak.  İlgi,   kullanmaları arzu edilir. Yıllarca beyin göçünden şikâyet ettik. Çocuklarımıza iyi bir amaç ve
 yetenek ve imkânlara göre geleceğimizi okul sıralarında araladık. 1984 yılında Milas’ta li-  ufuk verilmeli. Onlar da bunu değerlendirerek sahaya inmeli.
 seden mezun olunca birbiriyle alakasız birçok bölümü üniversite tercih kâğıdına yazdığımı      “Çoklu zekâ” diye eğitimcilerin bir sihirli tespiti var. Ben insanı sözel ve sayısal zekâ
 hatırlıyorum. Önümüzde pek örnek yoktu, yol gösteren de. Bu tam bir belirsizlikti tabii.   kümelerine hapsetmek istemem. Heykeltıraşın bir taşı yontması gibi insanın zekâsını çok
 Şimdiki çocuklarımız nispeten ilgilerine göre tercih yapıyor.  O yıl Yüzüncü Yıl Üniversitesi,   farklı alanlar için geliştirebileceğine inanıyorum. Zeki çocukları belli mesleklere hapsetmek,









                                                                                                                  9
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14