Page 98 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 98

En Büyük Asal Sayıyı Neden Bilmeliyiz?
                             TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI


                             DÜNYASINDAN BUNLARI

                        BİLİYOR MUYDUNUZ KÖŞESİ





 bir
 iştir
 de
 basit
 büyük
 çok
 olduğunda
 sıkıcı
 üzere
 .
 Bilindiği
 Bilindiği üzere iki sayıyı çarpmak, çok büyük olduğunda sıkıcı gelse de basit bir iştir.
 sayıyı
 çarpmak,
 gelse
 iki
           Bilindiği  üzere  iki  sayıyı  çarpmak,  çok  büyük  olduğunda  sıkıcı  gelse  de  basit  bir  iştir .
 Öte yandan bir sayı ne kadar büyük olursa asal çarpanlarına ayırmak da bununla  orantılı   ● Anlatmaya bağlı metinlerden olan roman ve hikâyelerde zaman sonbahar mevsimi
 olarak zordur. Asal sayılar tüm doğal sayıların yapı taşlarıdır ve bu yüzden çok önemlidir. Bu   üzerinden şekilleniyor ise kahramanın başından geçen serüvenler trajik olaylardan
 algoritma için iki asal sayıya ihtiyaç vardır ve gizliliği artırmak için dikkat edilmesi  gereken   meydana gelir ve roman trajik bir sonla bitmeye mahkûm olur.
 ilk şey anahtar oluşturma aşamasında seçilen bu iki asal sayının mümkün olduğunca büyük
 olmasıdır. RSA şifreleme sisteminin de veri güvenliğini arttırmak yararlandığı şey budur. En   ● Roman ve hikâye içerisinde yazar “mağara” imgelemini kullanmış ise kahramanın bu
 basit haliyle bu yöntemi ifade etmeye çalışalım. Örneğin, iki arkadaş olan Çınar ve Mete’nin   tür bir yere girişi ve çıkışı arasında fark oluşur. Mağara imgelemini taşıyan
 internet üzerinden gizlice iletişim kurmak istediklerini varsayalım. Bunun için bir şifreleme   mekânlarda kişinin kendisiyle hesaplaşma süreci başlar ve kahraman aydınlanmış,
 sistemi gerekmektedir. İlk kez yüz yüze tanışırlarsa yalnızca kendilerinin bileceği bir şifre-  fikirleri değişmiş olarak çıkar. Mağara imgelemi kahramanın tren yolculuğu
 leme ve şifre çözme yöntemi geliştirebilirler. Ancak ilk iletişim çevrimiçiyse, öncelikle şif-  esnasındaki kompartmanı, kendi evi, odası gibi öz beniyle kalıp değerlendirme
 releme sistemini açıkça iletmeleri gerekir ki bu da riskli bir iştir. Eğer Çınar; iki büyük asal   yapmasına müsaade edecek yerler olabilir.
 sayı seçer, çarpımlarını hesaplar ve bunu açık bir şekilde iletirse, orijinal asal sayıların ne
 olduğunu bulmak çok zor olacaktır. Çünkü çarpanlarını sadece kendisi bilir. Böylece Çınar,   ● Yahya Kemal Batı’nın modernleşme atılımlarının kaynaklarını görüp doğru
 çarpanlarını gizli tutarak çarpımı Mete’ye iletir. Mete çarpımı, Çınar’a ileteceği mesajını   değerlendirme yapmayı başarabilen ilk edebiyatçımızdır. Buna göre Avrupa
 şifrelemek için kullanır. Bu mesaj, yalnızca bilinen çarpanlar kullanılarak çözülebilir. Bunu   medeniyetinin felsefi doktrinlerinin ve kültürünün temelleri Yunan filozoflarının
 anlamaya çalışan biri, Çınar’ın asla iletilmeyen çarpanlarını öğrenmedikçe Mete’nin mesajı-  görüşlerinde saklıdır. Bunu kendi edebiyatımıza yansıtmayı düşünen Yahya Kemal
 nı deşifre edemez.  Akdeniz Havzasını paylaşma hususunda ortak kültüre sahip olduğumuz kanısına
               varmış ve Nev Yunanilik akımını başlatmıştır. Ancak Dönemin siyasi ve sosyal
        RSA ile günümüzde 1024 bitlik bir anahtar (yaklaşık 300 basamaklı bir sayı) basit uy-  koşulları buna müsait olmadığı için şiirimizde kendi kaynaklarımıza dönerek klasik
 gulamalar için yeterli bir şifreleme tekniği olarak kullanılabilir.Diğer şifreleme sistemlerinde   şiirimiz olan divan edebiyatını modern şiir ile sentezlemiştir. (Neoklasisizm akımı) Bu
               yönüyle Yahya Kemal Tanzimat’tan itibaren edebiyatımızda baş gösteren köken
 de büyük asal sayılar belirgin bir şekilde kullanılmaktadır. Bilgisayarlar ne kadar hızlı olursa,   sorununu çözebilen tek şair olmuştur. Şairliğinin yanı sıra Milli edebiyat dönemindeki
 kırabilecekleri sayılar o kadar büyük olur. Modern uygulamalar için yüzlerce basamağı ölçen   yazıları ile de Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen, Anadolu insanını ve medeniyetini
 asal sayılar yeterlidir. Bu rakamlar, yakın zamanda keşfedilen en büyük asal sayıya kıyasla   çözümleyebilen büyük bir tefekkürdür.
 oldukça küçüktür. Aslında; yeni asal sayı öyle büyük ki, şu anda hesaplama hızında akla ge-
 lebilecek hiçbir teknolojik ilerleme, onu kriptografik güvenlik için kullanma ihtiyacına yol   ● Kalp sözcüğünün başka dillerde karşılığı olmasına rağmen “gönül” sözcüğünün hiçbir
 açamaz.       dilde karşılığı yoktur.


       Tüm bu nedenlerin yanında aslında en son Mersenne asalı keşfine neden olan ne daha   ● “Yerin kulağı var” deyimi Orta Asya’dan günümüze gelen inancın devamıdır. Eski
 güvenli şifreleme sistemleri ne de gelişmiş bilgisayarlardır. Devam eden bu arayışın sebebi;   Türkler Gök Tanrı’yı tek tanrı olarak kabul ederler ve yeryüzünün iye (koruyucu)
 matematikçilerin, sınırları bilinmeyen “Asal Sayılar” kümesinin tüm elemanlarını ortaya çı-  ruhlar tarafından korunduğuna inanırlar. Yer ve suyun koruyucu ruhu olan Yer-Su
 karma isteğidir.Bu, çözülmeyi bekleyen çok büyük bir gizemdir.  iyesi toprağın bereketinden, tohumların canlanıp filizlenmesinden, ağaçların, bitkilerin
               yetişmesinden, suyun döngüsünden ve onun yeri beslemesinden sorumlu olan bir
        Ünlü İngiliz matematikçi Godfrey Harold Hardy: “Saf matematik, uygulamadan belirgin   ruhtur. Buna benzer olarak yaşamın devamlılığını sağlayan unsurların koruyuculuğunu
 bir şekilde daha faydalıdır. Çünkü her şeyden önce yararlı olan tekniktir ve matematiksel
 teknik esas olarak saf matematik yoluyla öğretilir.” demiştir. Milyonlarca basamağı olan bili-
 nen 51. Mersenne asalı gibi büyük asal sayıların yararlı bulunup bulunmayacağı, en azından
 Hardy için, alakasız bir sorudur. Bu sayıları bilmenin değeri, Öklid’in asalların sonsuzluğunu
 kanıtlamasıyla başlayan ve bugün hala devam eden insan ırkının entelektüel susuzluğunu
 gidermede yatmaktadır.





                                                                                                                 97
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103