Page 100 - Başak dergisi 3. sayı_Neat
P. 100

SÖZCÜKLERİN KÖKEN BİLİMİ
 üstlenen farklı kutsal iyeler de mevcuttur. Yer ve göğün kutsal ruhlar ile çevrelenmiş
 olduğunu düşünen Türkler, insanlar arasında anlatılan konuların mutlaka Yer- Su iyesi
 tarafından işitileceğine inanmışlar ve bu sebeple zaman içinde günümüzde sıklıkla
 kullanılan “yerin kulağı vardır” deyimini üretmişlerdir.


 ● Ölen kişilerin üzerine bıçak gibi keskin metalleri koyma inancı da Eski Türkler’den  Ayak sözcüğü; adak-azak > ayak şeklinde gelişim göstermiştir.
 günümüze gelen bir adettir. Kişinin vefatının ardından ruh yaşamaya devam eder ve
 bu esnada kötü ruhlar ile savaşır. Yakınları ise ona yardımcı olabilmek maksadıyla  Bacak sözcüğü; bağ, düğüm anlamlarına gelen “baġ” sözcüğünden türemiştir. baġ + çak >
 bedeninin üzerine çeşitli silahlar bırakırlar. Böylelikle ölen kişinin ruhu manevi  (ġ düşmesi ve ç’nin c’ya dönüşmesi ile ) bacak şeklini almıştır.
 yolculuğunda daha iyi savaşabilecektir. Bu kozmik kavrayış günümüze değin ulaşan
 bir gelenektir.  Cibinlik; uyku esnasında sineklerden korunmak için yatağın çevresine geçirilen bir tüldür.
               Sözcük sinek anlamına gelen “cibin” kökünden türemiştir.
 ● Umay Ana, yeni doğum yapan kadınların ve bebeklerin koruyucu ruhu olarak bilinir
 ve Ural- Altay dil ailesinde akraba dil olan Fince’de de Umay Ana, Jumala olarak  Deniz sözcüğü göl, bataklık anlamlarına gelen “ten” kökünden gelişmiştir. Ten+ iz> Deniz
 geçer.        biçiminde değişim geçirmiştir.

 ● Fince ile Türkçe’nin benzer dil özellikleri şunlardır:  Elma sözcüğü; kırmızı manasına gelen “alma- almıla” sözcüğünün zaman içindeki
 - Fince’de Türkçe’de olduğu gibi artikeller (The, this,a ) yoktur.  değişiminin bir sonucudur.
 - Birinci, ikinci ve üçüncü tekil şahıs zamirleri iki dilde de aynıdır. (Ben(eski şekli
 min)>mina, sen>sina, o(asıl şekli an)>an ) .  Yengeç sözcüğü; “eğin” kökünden türemiştir. Eğin+ geç > yengeç
 - Bu kelimelerin ilgi hali almış şekilleri de Türkçe’nin aynısıdır. Bu dildeki ilgi hali
 eki, in, un ekidir. (Ben-in>minun, sen-in>sinin, on-un>hanin.)  Enik sözcüğü yavrulamak, doğurmak manasına gelen “yenük” sözcüğünün değişimiyle
 - İki dil de sözcüğü sonuna ek alarak türetir.  meydana gelmiştir.
 - Büyük ve küçük ünlü uyumu kuralına göre eki sözcüğe getirirler. Latince’den
 aldıkları sözcükleri de bu kurala göre değiştirerek kabul ederler.  Tavşan sözcüğü koşmak, kımıldamak, atlamak, sıçramak anlamına gelen
               “tabışmak/tavışmak/tawmak” kökünden gelerek tawışkan sonrasında tabışġan/tabışkan-
               tavşan sözcüğüne dönüşmüştür.

               Türkçe’de “w” sesi çift dudak v’si olarak geçer. Özbekçe gibi bazı Türk lehçelerinde
               kullanılır.


               Tavuk sözcüğü, yansıma bir sözcük olan “dak” (gıdak) kökünden türemiştir.
               dak>tak>takıġu>takıġ>takuk>taġuk>tawuk>tavuk


               Kadın sözcüğü kayın ağacından türemiştir ve günümüzde bu sözcük kadının erkek kardeşi
               anlamına gelen “kayınbirader” sözcüğünde yaşamaya devam etmektedir.



























                                                                                                                 99
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105