Page 4 - 09153309_okumakulturu_kulturveedebiyatbulteni
P. 4

KÖKLERİN İZİNDE: AHİLİK KÜLTÜRÜ / VESSELAM GAZETESİ ÖZEL SAYI  3            AHİLİK KÜLTÜRÜ







                                                      Ahi Evran



       Kurmuş  olduğu  “Ahilik                                       Ahi Evran Anadolu’ya geldikten kısa bir müddet
       Teşkilâtı” ile sosyal, iktisadî,                              sonra  Kayseri’ye  yerleşerek  burada  bir  debbağ
       askeri  ve  siyasî  hayatımızı                                (deri işleme) atölyesi kurdu. Debbağlık yaparak
       etkileyen; orta Anadolu’nun                                   (deri  tabaklayarak)  geçimini  temin  eden  Ahi
       Türkleşmesinde ve  Osmanlı                                    Evran,  bilhassa  sanat  sahibi  kimseler  arasında
       Devleti’nin   kuruluşunda                                     çok sevilmiştir.  Bugünkü manada esnaf teşkilâtı
       büyük  rol  oynayan,  bu                                      diyebileceğimiz  Ahilik  müessesesini  kurarak
       sebeple Türk-İslâm tarihinin                                  Anadolu’nun  birçok  şehrinde  ve  bölgesinde,
       önemli şahsiyetlerinden olan                                  Ahilerin teşkilâtlanmasını sağlamıştır.
       Ahi  Evran  1171  yılında
       İran’ın  Batı  Azerbaycan                                     Ahi Evran-ı Velî, tarih boyunca debbağların pîri
       tarafında   bulunan   Hoy                                     ve  32  çeşit  esnaf  ve  sanatkâr  zümresinin  lideri
       kasabasında doğmuştur.                                        olarak kabul edilmiştir.

       Asıl  adı  Mahmut’tur.  Babasının  adına  ve  doğum  yerine  nispetle   1237  yılında,  Anadolu  Selçuklu  Sultanı
       Mahmut  bin  Ahmet  el-Hoyi  (Hoyl’u  Ahmet’in  oğlu  Mahmut)   I.Alâeddin  Keykubat’ın  öldürülmesi  üzerine
       denmiştir.Lâkap  olarak  kendisine  “dinin  yardımcısı” anlamına   sultanla  güçlü  gönül  bağı  bulunan  Ahiler,  II.
       gelen Nasiruddin ismi verilmiştir. Ahi Evran’ın çocukluğu ve ilk   Gıyaseddin  Keyhüsrev  ve  Vezir  Sadettin
       tahsil  devresi  memleketi  olan  Azerbaycan’da  geçmiş  olsa  da,   Köpek’e karşı koymuşlardır. Hatta bu dönemde
       gençliğinde  Horasan  ve  Maveraünnehre  giderek  o  yörede  büyük   Ahi Evran ve bazı ileri gelen Ahiler gösterdikleri
       üstatlardan  ders  almıştır.  Bu  arada  âlim  Fahrettin  Razi’den  aklî   bu direnişten dolayı Konya’da tutuklanmışlardır.
       (fen) ve naklî (dini) ilimleri öğrenmiştir..
                                                                      II.Gıyaseddin  Keyhüsrev’in  ölümünden  sonra
       Ahi  Evran,  bir  hac  yolculuğu  esnasında  (tahminen  1204’te),   saltanat  naibliğine  getirilen  Celaleddin  Karatay
       evliyadan Pir Evhadüddin Kirmani ile tanışmış ve ondan ders almış,   zamanında  Ahiler  ve  Türkmenler  üzerindeki
       tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve tıp alanında derin bir âlim, tasavvuf   baskı  kalkmıştır.  Bundan  sonra  kısa  bir  dönem
       yolunda yüksek makam sahibi bir velî olmuştur.                Denizli’ye  giden  Ahi  Evran  tekrar  Konya’ya
                                                                     dönmüş;  daha  sonra  da  Kırşehir’e  gelerek
       Bağdat’ın İslâm dünyasının büyük sanat ve ilim merkezi olması,   ömrünün sonuna kadar Kırşehir’de yaşamıştır.
       Ahi  Evran’ın  çok  yönlü  yetişmesinde  etkili  olmuştur.  Bu
       dönemlerde İbn-i Sina, Sühreverdi el-Maktul ve Fahrettin Razi’nin   Ahi  Evran,  kaynağını  Yesi’den  alan  kutlu  bir
       eserlerinden  istifade  etmiş;  Abbasi  Halifesi  Nasır  Lidinillah’ın   davânın  gönül  erleri  ile  birlikte  bu  toprakları
       kurduğu fütüvvet teşkilatını da tanımıştır.                   vatan  yapmanın,  Anadolunun  Türkleşmesi  ve
                                                                     islamlaşmasının öncülüğünü yapmıştır. Özellikle
       XIII. Yüzyıl başlarında Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev   yeni kurulan Ahilik sistemi  ile  Anadolu’ya göç
       döneminde.  Muhyiddîn  İbni  Arabî  ve  hocası  Evhadüddîn    eden Türkmenlere hem aş hem iş vermiş; onları
       Kirmânî’yle  birlikte  1205  yılında  Anadolu’ya  gelen  Ahi  Evran,   ocaklarda  iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek
       çeşitli  Anadolu  şehirlerini  dolaşmıştır.Vaazlarında  bir  yandan   sahibi üretici insan hâline getirmiştir.
       esnafa  dünya  ve  ahiret  işlerini  düzenli  hâle  getirmeleri  için
       nasihatlerde  bulunurken  öte  yandan  yaklaşan  Moğol  tehlikesine   Ahilik Teşkilatının kurucusu bu faziletli âlim ve
       karşı Anadolu halkının kuvvetlenip teşkilâtlanması için çalışmıştır.   mutasavvıf Ahi Pîri Horasanlı Türk Ahi Evran’ın
                                                                     kesin  olmamakla  birlikte  Moğollara  karşı
       Moğolların  Anadolu’yu  istila  ettikleri  dönemde  Kayseri’de   mücadele ederken 93 yaşında şehit edildiği ifade
       Moğollara  karşı  direniş  gösteren  Ahileri,  Ahi  Evran  ve  Ahi   edilmektedir.(1261) Kabri Kırşehir’de kendi adı
       Birlikleri teşkilatlandırmıştır.                              ile anılan camiin bitişiğindedir.


                                                                             .



                                                                                                        SAYFA 4


                                                   Karşıyaka Hacı Fatma Bodur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Bülteni
   1   2   3   4   5   6   7   8   9