Page 16 - 09153309_okumakulturu_kulturveedebiyatbulteni

18 MART 2025 / VESSELAM GAZETESİ ÖZEL SAYI / 4 ÇANAKKALE MEKTUPLARI

Seyit Onbaşı

Seyit Onbaşı 1889’da Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı Ortalık yeni ağarıyordu. Tarassutlar boğazın ağzında
Çamlık Köyü’nde doğmuştur. Çiftçi bir ailenin oğlu olan düşman gemilerinin bugün fazlalaşmakta olduğunu
Seyit, çocukluğundan beri gürbüz yapısı ve pehlivan kumandana bildiriyordu. Bizim her şeyimiz tekmildi. Tam
görüntüsü ile dikkat çekmiş ve bu görüntüsünden dolayı saat sekizde boğaz tarafından doğru bir gümbürtü koptu
ona “Koca” lakabı takılmıştır. amma bu evvelkilerine hiç benzemiyordu. Düşman bu
sefer çok şiddetli ateş açmıştı. Biz de mukabele ediyorduk.
Koca Seyit 1909 yılında askere alınmış ve üç yıllık Bir aralık bizim tabyayı buldurur gibi oldu. Önce birkaç
askerken 1912’de Balkan Savaşları başlamış ve birliği ile gülle tepemizden aşarak denize düştü. Sonra önümüzde
birlikte bu savaşa katılmıştır. Balkan savaşlarından sonra deniz sularını minareler gibi havaya kaldırdı. Bir aralık toz
terhis edilmemiş Çanakkale cephesine görevlendirilmiştir. duman içinde kaldık
Koca Seyit’in adını yaptığı kahramanlıkla tarihe yazdıran
ise Çanakkale Savaşı olmuştur. Seyit Onbaşı, Çanakkale Ortalık azıcık yatışınca ne oldu ki diye bir bakındım.
cephesinde Rumeli yakasındaki Mecidiye tabyasında 38’lik bir düşman mermisi bizi biraz körlemiş. Büyük bir
topçu eri olarak görevlendirilmiştir. çukur açarak sağa sola zarar yapmıştı. Topun mataforası
kırılmış, ihtiyat mermi yolunu bozmuştu. Asıl yol
Görev yaptığı topun vinç kolunun bozulması nedeniyle, sağlamdı. Yalnız toprak altında kalmıştı. Topumuza çok
tabyasındaki ağır toplardan kaldırarak işlemez hale gelen şükür bir zarar olmamıştı.
topunun atışını devam ettirmişti. Seyit Onbaşı,1936 yılında
kendisi ile yapılan mülakatta 18 Mart 1915 tarihini şöyle Hemen yolu temizledik. Toprak altında kalan çavuşumuzu
anlatmıştı: kurtardık amma ondan ümit kalmamıştı. Sade soluyordu o
kadar. Onu hemen geriye gönderdik. Bu sırada kumandan
“Düşman gemileri güdük ayın [Şubat] son günlerinde bir bir kırılan matafora koluna, bir de boğaza doğru
yol Boğazı’ı zorlamış ve boyunun ölçüsünü almıştı. 5 Mart bakıyordu. Ben de baktım. Boğaza doğru. Ne göreyim,
[18 Mart 1915] günü idi. Ben Kilitbahir Mecidiyesi’ndeki düşman gemileri ağır ağır içeriye girmiyor mu?
uzun 24’lüklerin üçüncü topunda idim.

SAYFA 16

Karşıyaka Hacı Fatma Bodur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Bülteni