Page 15 - 09153309_okumakulturu_kulturveedebiyatbulteni
P. 15
18 MART 2025 / VESSELAM GAZETESİ ÖZEL SAYI / 4 ÇANAKKALE MEKTUPLARI
“Sus,” Dedi, “Asker Duymamalı”
Bölük Kumandanı Üsteğmen Saffet: “Siperin Teğmen Mucip’in Hatıra Defteri’nden:
İçinde Ölmediğime Teessüf Ediyorum.” “Yaralandınız Binbaşım”
Arıburnu Cephesi’nin sol kanadında düşmanın eline geçmiş bir “Yüzbaşım, Topçular Sırtı üzerinde iki yerinden
tepe vardı. Sonradan “Şehitler Tepesi” diye ün alan bu tepeye yaralandı. Ayrılırken bölüğün emir ve komutasını bana
yerleştirilen makineli-tüfekler, yan ateşiyle Türk siperlerine bıraktı. O dakikadan itibaren 27. Alay’ın 2. Bölük
büyük rahatsızlık ve zararlar vermekteydi. Türk siperleri içine kumandanı oldum... Artık ölmek ve öldürmek elle
sanki bir kama gibi giren bu tepenin alınması için emir tutulacak kadar yakın. Erlerimiz pervasız ve kıvrak
verilmişti. atılışlarla sırtın en elverişli yerine çabucak yerleştiler. Yüz
altmış silahla düşmana ani bir baskın yapmayı başarmıştık.
125. Alay’ın 10. Bölük Komutanı Üsteğmen Saffet, 140 kişilik Onlar karşı koymaya imkân bulamadan yere yuvarlanmaya
bir gönüllü bölüğüyle, 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal başlamışlardı. Kaçmak isteyenler de bu akıbetten
Paşa’nın huzuruna çıkarılmıştı. Bu olay için Atatürk diyor ki: kurtulamıyorlardı... Düşman saflarında bozgunluk
zamanlarına mahsus kahramanlar da belirlemeye
“7 Mayıs günü Kemalyeri mevkiinde gördüğüm bu hücum başlamıştı. Birkaç subay ve er, ölümü hiçe sayarak durumu
birliğinin erleri moral gücü yüksek, cesur ve nefsine güvenir düzeltmeye çalışıyordu… Çok geçmeden birbiri ardınca
gençlerdi. Bu çetin işi başaracaklarına, hal ve tavırlarıyla meydana çıkan yeni kuvvetlerle cephesini düzelten
güvence veriyorlardı. Baskın planı hakkında kendilerine düşman, şiddetli atışlarla hatlarımıza zarar vermeye de
gereken bilgiyi verdim.” başlamıştı. Sağımızdan solumuzdan yükselen iniltiler tüfek
sesleri arasında boğuluyor, şehit olan erlerimizin metanetle
7-8 Mayıs’a bağlayan gece bu baskın yapıldı, ama bunu fark ve ibadet edercesine hayattan ayrılışları çevrelerine saygı
eden düşman amansız bir mitralyöz ateşi açarak, yiğitlerimizin ve intikam telkin ediyor, yaralılar, geriye doğru giderken
tepeyi almalarına engel oldu. Çünkü birlik komutanı Üsteğmen gözyaşlarını tutamıyorlardı. Dakikalar ilerledikçe
Saffet de iki kurşun yarası almıştı. mücadele bütün manasıyla dehşet ve ehemmiyet
kazanıyordu… Tabur kumandanımın gittikçe sararan
Komutanı Mustafa Kemal’e yazdığı rapor aynen şöyleydi: yüzünden, kuvveti kaybolan bakışlarından bir mana
çıkarmak istiyordum. Fazla düşünmeme hacet kalmadı. Sol
“Efendim, emr-i âliniz mucibince düşman siperlerine taarruz kolunun haki kumaşı yavaş yavaş kızıllaşmaya ve
ettik. Erlerimin yarısı siperlerin üstüne atıldı, bir kısmı da parmaklarının ucuna doğru kandamlaları birikmeye
benimle beraber siperlerin arkasını çevirdik, bombaları attık. başlamıştı.
Düşman siperlerden denize doğru kaçmaya başladı. On kişi -Yaralandınız Binbaşım! dedim.
şehit oldu, altı yaralımız vardı. Bendeniz de sol omzumdan -Yeni değil, Bölük’e gelirken yolda oldu, diye cevap verdi.
vuruldum. Kurşun arkamdan çıktı. Askerim siperlerin önünde -Sıhhiye, sıhhiye! diye seslendim.
içeriye girmek üzereydi. Bendenizi de sargı mahalline Tabur kumandanı hemen elini dudaklarına götürdü:
getirdiler. Gelirken ihtiyatlara, diğer gönüllü subaylara -Sus, dedi, asker duymamalı!
malumat verdim. Asker bozulmadı. Hücuma devamla Tabur kumandanı her an biraz daha halsiz, dermansız
ileridekileri takviye ediniz, dedim. Düşman kaçıyor, Efendim, düşmekteydi. Nihayet sargı yerine götürülmesi zaruri
ileri harekâta devam etsinler. olduğunda, hiç unutmayacağım şu emri verdi: “Size
mümkün olduğu kadar süratle takviye göndermeye
Siperin içinde ölmediğime teessüf ediyorum. Aldığım yara çalışacağım. Fakat hiçbir takviye almasanız da
ikinci kurşun yarasıdır. Vaktim yok; ellerinizden öperim sevgili bulunduğunuz yerden katiyen geri çekilmeyeceksiniz.
cesur kumandanım efendim.” Geriye ancak bir haberci gönderebilirsiniz; o da hepinizin
burada şerefle savaşarak şehit olduğunu bildirmek için!’
Saat öğleden sonra üçe yaklaşıyor. Tabur kumandanından
aldığımız emri tam olarak yerine getirmeye çalışıyoruz.
Avcı hatlarımız çok seyreldi. 160 tüfekten ateş eden ancak
50 kadar kaldı.”
https://canakkaletarihialan.gov.tr/tr/canakkale-savaslari/deniz-
savaslari
SAYFA 15
Karşıyaka Hacı Fatma Bodur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih Bülteni

